Apkhazeti (Abhazya) Bayrağı Hakkındaki Gerçekler

Kategoriler
/
Sorunlu Bölgeler
/
Apkhazeti (Abhazya) ...

Apkhazeti (Abhazya) Bayrağı Hakkındaki Gerçekler

Maalesef bugün neredeyse hiç kimse, ayrılıkçıların sembolü ve etnik temizliğin işareti olan “Abhaz” bayrağının Gürcü kökenli olduğunu ve ayrılıkçılar tarafından taklit edilerek dönüştürüldüğünü bilmiyor.


Maalesef bugün neredeyse hiç kimse, ayrılıkçıların sembolü ve etnik temizliğin işareti olan “Abhaz” bayrağının Gürcü kökenli olduğunu ve ayrılıkçılar tarafından taklit edilerek dönüştürüldüğünü bilmiyor. Bu yüzden de biz bu bayrak üzerinde kullanılan sembollerin ne ifade ettiğini incelemek ve orta çağda o sembollerin her birinin ne anlama geldiğini açıklamak istiyoruz.

Abhaz bayrağı şu sembollerden oluşmaktadır: Beyaz ve yeşil renkte sıralanmış şeritler, köşesinde kırmızı zemin üzerinde sağ elin açık vaziyette iç kısmı ve elin çevresinde yedi adet yıldız. Ayrılıkçıların anlatımına göre bunların her biri şu anlama geliyor; el içi: açık vaziyette sağ elin içi Abhaz halkını sembolize eder, yine bu işaret “dostlara selam, düşmana dur” anlamı taşır. Onların anlatımına göre bu sembolün temeli orta çağdaki Abhaz Krallığı bayrağına (VIII-X. Yüzyıllar) dayanır. Yatay vaziyetteki birbiri ardına sıralanmış dört adet yeşil ve üç adet beyaz şerit de onların ifadesine göre, Rusya’da gerçekleşen Ekim Devriminden sonra kurulan ve kısa süre sonra Rus Kızıl Ordusu tarafından Sovyetler Birliği'ne dâhil edilen Kuzey Kafkasya Dağlı Cumhuriyeti'ni temsil etmekte olup Apkhazeti'de (Abhazya) bu oluşumun bir parçası olarak kabul ediliyor. Yedi sayısı ise Apkhazeti’de kutsal bir sayıdır. Bayrakta sıralanmış yeşil ve beyaz şeritlerin sayısı da toplam yedi olup şeritler İslam ve Hıristiyanlık arasında hoşgörüyü temsil eder. Yedi adet yıldıza gelince sözde bağımsız (bağımsızlığı tanınmıyor) Apkhazeti'nin yedi bölgesini işaret eder: Sadzeni, Bzipi, Gumaa, Abjua, Samurzakano, Dal-Tsabali ve Pskhu-Aibga. [1]

Tarihi belgelerin analizi sonrasında “Abhaz Bayrağının” üzerindeki sembollerle ilgili bu ayrılıkçı yorumlamalar geçersiz hale gelmekte olup yine yazılı kaynakların incelenmesi bu yeteneksiz ve sahte açıklama çabaları ile ilgili hilekârlığı açıkça göstermektedir.  Resmin tamamı açıkça göstermek için bayrak üzerinde tasvir edilen her işareti ve onun tarihle ilişkisini anlatalım.

Açık el içi: En başında şunu söyleyelim ki tüm belgeler ve ortaya çıkarılan Egrisi-Apkhazeti Krallığı (786-978) ile ilgili dokümanlar bize bu devletin, daha önceki Kolkheti ve Lazika’da olduğu gibi Batı Gürcistan birliği olan tipik bir Kartvel (Gürcü-Laz) devleti olduğunu gösteriyor. Apkhazeti Krallığı da yönetimsel-bölgesel birliğin adı idi, yine burada kilisede ibadet dili Gürcüce, aynı şekilde politik eğilimler bütünü ile milli, Batı Gürcistan halkı ve Doğu Gürcistan birleşmeyi arzuluyordu ve bölgedeki tüm yazıtlar (işgalcilerinkiler haricinde), kronikler veya başka dokümanlar Gürcüce yazılmıştır, tarihsel kaynaklarda adı geçen kişiler-Krallık hanedanı (Leon’un evi* ve Şavliani), aynı şekilde asilzadeler Gürcü idi [2]. Yine o dönemde ve daha sonraki dönemlere ait kaynaklarda “Abhaz” sadece ve sadece Kartveli (Gürcü-Laz) anlamına geliyordu, buna bağlı olarak Aphazeti Krallığı da Kartuli (Gürcüce) olan devlet dili, Gürcülerdeki Tanrı inancı ve tüm karakteristik özellikleri ile Kartveli (Gürcü-Laz) ülkesi idi. Bundan şüphe duyanlar varsa sadece ayrılıkçı Abhaz tarihçilerdir. Bu günkü Abhazlara gelince, onlar Apkhazeti Bölgesine daha geç dönemlerde (XVI-XVII) Kuzey Kafkasya’nın dağlık kesimlerinden (Kuban ve Zelençuk) ve Soçi tarafından geldiler. Bu dönemde, yani onların Apkhazeti’ye göç ettiği zamanlarda (XVI-XVII Yüzyıllar) bugünkü Abhazlar (yani Apsualar) aynen Kuzey-Batı Kafkasya’daki Abaza-Adıge dağlı toplulukları gibi “putperest” idiler. Bu yüzden de onların VIII.-X. Yüzyılın Hıristiyan Gürcü Devleti olan ve kültürde olduğu gibi Hıristiyanlığın gelişmesinde de en büyük role sahip olan Hıristiyan Apkhazeti Devleti ile ilişkisinin anlaşılabilir bir tarafı yoktur. İkincisi, doğrudan sahip olduğumuz bilgilere göre bu devletin benzer sembolleri vardı ve bugünkü Abhazların (Apsualar) fantezileri bunlara dayanıyor, onlar bu eski Gürcü sembollerini çalarak kendilerine mal ettiler. El içi sembolüne gelince bu en eski dönemlerden beri Gürcistan’da kullanılmaktaydı ve eski kulelerde ve kiliselerde bugün de korunmaktadır [3]. Tüm bunlar açık el işaretinin Gürcü dünyası ile ilgili olduğunu göstermekte olup yine bu işaret “güç ve iktidar” anlamına gelmekte olup onların söylediği gibi “dosta merhaba düşmana dur” demek değildir. Bu sembolün geçmiş yüzyıllarda kimlere ait olduğuna daha fazla açıklık getirmek için o dönemin tarihi kaynakları gerekli olup Avrupa kütüphanelerinde muhafaza edilen çok önemli haritaları yayınlamamız halinde her şey açık hale gelecektir.

Başlangıç olarak şunu belirtmeliyiz ki “Apkhazeti Krallığı” X. Yüzyılın sonlarında Birleşik Gürcistan Krallığına dâhil oldu ve Kral III. Bagrat (978-1014) Birleşik Gürcistan’ın ilk kralı oldu. III. Bagrat baba tarafından Güney Gürcistan’da kurulmuş olan ve yine bir Gürcü Devleti olan “Tao-Klarceti”den yani Birleşik Gürcistan’ı oluşturan iki krallıktan biri olan “Gürcü Krallığının” temsilcisi olan Bagratioani hanedanından, anne tarafından ise “Abhaz” yani Batı Gürcistan Krallığının soyundan idi. III. Bagrat kendi krallığının son döneminde, dönemin üçüncü bir Gürcü Devleti olan “Kakheti Krallığına” hâkim olmayı da başardı ve neredeyse tüm Gürcü toprakları böylece bir devlet çatısı altında birleşti. III. Bagrat’ın soyundan gelen kralların döneminde Birleşik Gürcistan güçlenmeye devam etti, Kral Davit Ağmaşenebeli döneminde (1089-1121) olağanüstü güce ulaştı ve Kral Tamari döneminde (1184-1213) ise gücünün zirvesine iken sadece Gürcü topraklarının hâkimi olmayıp komşu ülkeler de Gürcistan sınırlarına giriyor, bölgede (Ön Asya) siyasi ve askeri açıdan olduğu gibi kültürel açıdan da en güçlü devlet oluyordu. Birleşik Gürcistan’ın kuzey-batı sınırlarına gelince; Nikopsia’ya kadar (bugünkü Tuapse yakınları) uzanıyor, antik çağlarda ve erken orta çağlardaki Kartveli (Laz-Gürcü) devletleri olan Kolkheti Krallığı (İ.Ö. VI-İ.S. I. Yüzyıl), Egrisi-Lazika Krallığı (I-VII. Yüzyıllar) ve Egrisi-Apkhazeti (VIII-XI. Yüzyıllar) Krallığının sınırlarını kapsıyordu. Eskiden Kartveli (Laz-Gürcü) kenti Lazika’nın bulunduğu ve Kolkheti Krallığı toprakları olan bu alanda (bugünkü Rusya içerisinde kalan Nikopsia çevresinde) Karadeniz kıyılarında antik çağda ortaya çıkarak buraları ele geçirmiş olan etnik olarak Abaza-Adıge topluluğu olan Ciket’ler yaşıyordu. Başlangıçta Ciket’lerin etnik sınırı, onların komşuları, Kartveluri (Laz-Gürcü) kökenli bir halk olan Sanig’lerle de sınır oluşturan Şakhe Nehrine kadar uzanıyordu. Tamari’nin Krallığı döneminde bugünkü Apkhazeti Bölgesi, Nikopsia’ya kadar olan tüm topraklarda olduğu şekilde Gürcü Eristaviler (Prensler) arasında bölüştürülmüştü (Vardanidze, Şervaşidze, Dadian-Bediani’ler), yine Dadiani soyu hepsinden fazla haklara sahipti ve Batı Gürcistan topraklarını Nikopsia’ya kadar onlar yönetiyordu.

Kafkasya’ya Moğolların gelişi ve yıkıcı savaşlar sonucunda Gürcistan Krallığı, yakın çevresindeki ülkelerde olduğu gibi önemli ölçüde zayıfladı ve ülke üç parçaya (Doğu Gürcistan, Batı Gürcistan ve Meskheti) ayrıldı. Ancak Kral V. Giorgi’nin tahta çıkmasından sonra Moğollar’ın yüz yıllık hâkimiyeti sona erdi ve ülke siyasi düzlemde de kültürel alanda da eski büyüklüğüne kavuştu. 1346 yılında Kral V. Giorgi’nin ölümünden sonra tahta onun soyundan IX. Davit (1346-1360) çıktı. Bu dönemde Dadiani soyunun gücü çok büyük olup Kral’dan sonra en yetkili onlardı. Yabancı kaynaklarda ise zaman zaman O’nlar Gürcistan’ın “ikinci kralı” olarak anılmıştır. Bugünkü Abhazeti'nin tamamı ve ona bağlı olup Nikopsia’ya kadar uzanan o zamanki Abkhazeti Prensliği’nin toprakları O’nların doğrudan kontrolü altında idi. XIII. Yüzyıldan itibaren Karadeniz’de Avrupalılar, özelliklede burada aktif olmaya başlayan ve farklı ülkelerde olduğu gibi Gürcistan’da da ticaret kolonileri kuran Cenevizliler görülmeye başladı. İtalyan vakanüvisler gösteriyor ki; onlar Gürcistan’da Ersitavi (Prens) Dadiani’lerin toprağı Sokhumi’de ticaret kolonisi kurma yetkisini, “Sinyor” yani Gürcistan kralı ile mutabakatı sonucunda bizzat Eristavilerden (Dadiani’ler) aldılar. Sokhumi kenti (en eski adı ile “Tskhumi”, yine Avrupalılar bu şehre Sebastapol diyorlardı) bölgedeki en önemli merkezlerden biri olup Dadiani Prensliği sınırları içerisinde kalıyordu ve halkının mutlak çoğunluğunu Kartvelilerin (Laz-Gürcü) oluşturduğu farklı yabancı kaynaklar tarafından da doğrulanmaktadır. Ceneviz etkisi Gürcistan’da yaklaşık olarak 121 yıl sürdü (1354-1475) ve bölgede Osmanlı İmparatorluğunun güçlenmesi sonrasında Cenevizliler ticaret kolonilerini boşaltmak zorunda kaldılar. İtalyan belgelerinin gösterdiğine göre kolonilerin boşaltıldığı dönemde Sokhumi Şehri yine Dadiani’lerin yönetiminde ve halen Kartvel (Laz-Gürcü) kenti idi. Konstantinepol’ü (İstanbul) Bizanslıların kaybetmesi (1453) ve Gürcistan Krallığının dağılması (1466) aynı döneme denk geldi, birkaç parçaya ayrılmış olan ülkenin (Kartli Krallığı, Kakheti Krallığı, Meskheti Beyliği ve birkaç beyliği bünyesine alan İmereti Krallığı) düşmanlarca çevrelenmesi çok zor süreçleri, onlar arasında da Abhazeti'de etnik yapının değişimini beraberinde getirdi, bu süreç XV. Yüzyılın ikinci yarısında başladı ve XVI. Yüzyıl boyunca sürekli hale geldi. Yine Apkhazeti'nin Abaza-Adıge grupları tarafından kolonizasyonu XVII. Yüzyıl sonuna kadar devam etti. Yeni gelen akımlara mekanik olarak bölgenin adına uygun şekilde “Apkhazi/Abhaz” deniyordu, yine Türkçeye bu yeni kabilelerin adı olan “Abaza” bölgenin adı olan Apkhazeti (Abhazya) ile birlikte yerleşti. Özellikle 1530 yılında bu yeni akımların Gagra sırtlarına kadar saldırmaları ve Apkhazeti Başpiskoposluğunun [yani Batı Gürcistan Başpiskoposluğu] yönetim merkezinin bulunduğu Biçvinta piskoposluk bölgesi ile komşu olmaları endişe verici bir anın başlangıcı oldu. Bunun üzerine Gürcü yöneticiler Dadiani ve Gurieli İmereti Kralının desteği ile saldırganların üzerine yürüdü fakat Gürcü birlikleri uğradığı ihanet nedeni ile yenilgiye uğradı ve Biçvinta Piskoposluğu için tehlikenin önlenmesi hususu başarısızlıkla sonuçlandı. Eski Hıristiyan Abhazlardan farklı olarak putperest olan bu yeni “Abhaz”ların tehlike oluşturması ve kolonizasyonu nedeni ile kısa süre sonra Piskopos Evdenon Çkhetidze (1558-1878) döneminde, Piskoposluk Kutaisi kentine taşındı. Orta çağda en önemli eğitim merkezlerinden biri olan Biçvinta Piskoposluğu tahrip oldu ve bölge boşaldı. Kartveli (Laz-Gürcü) halkı zaman içerisinde bugünkü Apkhazeti'nin batısını terk etti ve bir kısmı da buraya gelen ve artık “Apkhazi/Abhaz” olarak adlandırılan grupların arasına karıştı.

Avrupalılar, özellikle de İtalyalılar (Ceneviz Devleti temsilcileri) çok sayıda yazılı kaynak ve belge bırakmış olup bunlar o dönemdeki Apkhazeti'nin kime bağlı olduğunu ve bugünkü ayrılıkçı Apkhazeti'nin bayrağı üzerindeki sembollerin-açık el içi ile beyaz ve yeşil şeritlerin kime ait olduğunu bize açıkça gösteriyor. Netice olarak XIII-XVI. Yüzyıllarda yayınlanmış olan ve birçok nokta ile birlikte beş haçlı bayrak ve gümüş renkli sağ el içinin gösterildiği denizcilik haritalarını inceleyelim. Ceneviz haritalarındaki yazıların da onayladığına göre haritadaki bu açık el içi Gürcistan Kralını simgeler. 1314 (1315) yılına ait haritada Sokhumi dışında Gagra ve Gonio üzerinde de (Gonio Acara Bölgesindedir) gümüş renkli açık el içi simgesi gösterilmiş olup buraların “Gürcistan’ın Büyük Kralının toprakları” olduğu haritada yazmaktadır [4]. Doğal olarak o dönemde Gonio (Gonea), Gagra (Cacari) ve Sokhumi (Sebastapol) doğrudan Kralın yönetimi altınaydı. Bu açık el içi sembolünün olduğu yerlerin kralın nüfuz alanında olduğu kabul ediliyordu ve Sokhumi’yi, yani Eristavi (Prens) Dadiani’nin sarayının bulunduğu yeri gösteren 1385 [1380*] tarihli Gilermo Solere deniz haritasında aynı semboller tekrar edilmiştir [5]. XIV. Yüzyılın Arap tarihçisi El-Muhibbi şunu anlatıyor: “Gürcülerin iki Kralı var, bunlardan biri olan Kral Davit Tiflisi yönetmektedir, diğer kral ise Sokhumi ve Abhazları (yani Nikopsia kentinin yabancı kaynaklardaki ifadesi-Yazar) yöneten Dadiani’dir [6]. Tarihsel yazılı kaynaklarda olduğu gibi tarihi belgelerle onaylandığına göre bu işaret Apsuva’lara ait olmayıp; bu en eski tarihi Kartveli (Laz-Gürcü) sembolü hâkimiyeti, hükmedeni işaret etmekte, Gürcistan’ın yönetim çevresini göstermekte idi.

Aynı şekilde yeşil ve beyaz şeritlerin İslam ve Hıristiyanlıkla veya XX. Yüzyıl Kuzey Kafkasyası ile ilişkili olduğu da doğru olmayıp orijinal kaynaklara bir bakılması dahi bu ayrılıkçı versiyonu püskürtmeye yeter. Başta şunu açıklamak isteriz ki Apkhazeti hiçbir zaman Kuzey Kafkasya Dağlıları Cumhuriyeti sınırları içerisinde kalmamış olup, Rusya İmparatorluğu hakimiyeti döneminde de Apkhazeti (Sokhumi Bölgesi adıyla) Kutaisi Valiliğine bağlı idi ve Rusya İmparatorluğunun dağılmasından sonra da Gürcistan Demokratik Cumhuriyeti'nin bir parçası oldu [7]. “Kafkasya Dağlıları Birliği”nin kendisinin bu en eski Gürcü bölgesinde amaçları-iddiaları olduğu doğrudur fakat bilinen objektif ve sübjektif nedenlerden onlar burayı kontrolleri altına almayı başaramadılar ve bu durumu onların belgeleri de doğrulamakta olup özellikle Kafkasya Dağlılar Birliğinin kararnamesinde1 1, Sokhumi bölgesinin geçici Dağlı yönetimine dâhil olup olmayacağına Sokhumi halk komitesinin gelecekte karar vereceği belirtilmektedir (Kafkasya Dağlıları Birliği Geçici Hükümetinin 14 Nolu Kararnamesi, 1917).

«Dağlı hükümeti bu bölgenin durumunu dikkate alarak tamamen kendi devlet yönetimi sınırları içinde olacak yerleri şu şekilde tanımladı: Kafkasya Dağlıları Geçici Hükümeti devlet sınırları Dağıstan Bölgesinin tamamı, Khasav İurti (Çeçenistan), Grozni, Vedeno (Çeçenistan’da bir köy), Nazran (İnguşetya’da bir kent), Vladikafkaz (Osetya) ve Nalçik bölgeleri, Terek Bölgesinde Kara Nogayların olduğu tüm alanları ve aynı şekilde Stavrapol Valiliğinin Nogaylar ve Türkmen alanlarını kapsar… Kafkasya Dağlı Geçici Hükümeti, Zakatala ve Sokhumi bölgeleri için şimdilik ulusal-kültürel ve politik yapı konularını dikkate aldığını, Birleşik Kafkasya Dağlıları geçici hükümeti devlet yönetimine dahil olmasına Zakatala ve Sokhumi halk meclisinin karar vermesi gerektiğini belirtmiştir»

Bu nedenle, Abhaz ayrılıkçı çevrelerinin Apkhazeti'nin Dağlı Birliğine üyeliği ile ilgili iddiaları ile yine bunun devamında da bayraklarında bulunan yeşil ve beyaz renklerin dini argümanlarla açıklanması gibi absürt deliller anlaşılır değildir. Bunun geçersiz olduğunu ortaya koymak için biz tekrar tekrar Avrupa’nın farklı kütüphanelerinde korunan eşsiz haritalarını dikkate alıyor ve bu denizcilik harita uzmanlarının görüşlerini de ekliyoruz. Her şeyden önce XIV. Yüzyılın ünlü Mallorca’lı haritacısı Angelino Dulcert'in deniz haritalarından üç adet eşsiz harita günümüze kadar gelmiştir. Birincisi 1325 yılına ait olup Florensa kentinde korunmaktadır, 1339 tarihli ikinci harita Paris Ulusal Kütüphanesinde ve 1340 yılına ait üçüncü harita Britanya Ulusal Veri Deposuna yerleştirilmiştir.

Floransa’da Prens Korsini kütüphanesinde muhafaza edilen ve 1325 yılına ait olan haritada [8] Sokhumi üzerinde yeşil-beyaz şeritli bayrak (münavebeli şeritler) işaretlenmiştir. 

Yine 1339 yılına ait ikinci haritada [9] Tbilisi (Tiflis) üzerinde beş haçlı bayrak dalgalanmakta (bugünkü Gürcistan Devletinin bayrağı) yine Sokhumi üzerinde beş haçlı bayrağın yeşil-beyaz şeritli flama ile birleşik hali dalgalanmakta, Kafkas dağları boyunca da haritada Gorgianas yani Gürcistan yazmaktadır.

Aynı şekilde 1340 tarihli üçüncü haritada [10] Sokhumi’de her iki flamanın yani yeşil-beyaz şeritli bayrak ile beş haçlı bayrağın birleşik olması Sokhumi’nin merkez olduğunun yani Eristaviliğin merkezi şehri olduğunun (Gürcistan Kralı tarafından atanmış olan Eristavi Dadiani’ye bağlı) göstergesidir.

Gürcistan’da orta çağdan itibaren kullanılan ve çok sayıda kilisenin duvarında da kabartma olarak resmedilmiş olan beş haçlı bayrak ise bugün iyi bilinmektedir.

Bu bayrağın tanımı şu şekildedir: Ortadaki büyük haç çarmıha gerilmiş İsa Mesih’i simgeler, yine kenarlardaki daha küçük dört adet haç da onun kol ve bacaklarına çakılan çivileri sembolize etmekte olup, genel olarak ise bayrak haça geçirilmiş (çarmıha gerilen) Tanrıyı sembolize eder. Ayrıca 1367 yılında Venedikli haritacılar Francesco ve Domenico Pizigano tarafından oluşturulmuş deniz haritasında [11] beş haçlı bayrak o zaman da Gürcistan’ın başkenti olan Tbilisi üzerinde işaretlenmiş olup bu harita da Parma kütüphanesindedir.

Dolayısıyla ayrılıkçıların yeşil ve beyaz renklerin Müslümanlık ve Hıristiyanlık arasında dini toleransı ifade ettiğine dair iddiaları daha çok Kuzey Kafkasya ile ilişkilendirilen bir uydurma versiyondur ve beyaz şeritli bu bayrak sadece Batı Gürcistan’da XIV. Yüzyılda Dadiani soyunun yönetiminde kurulan ve doğrudan doğruya Gürcistan Kralının hâkimiyeti altında olan büyük Eristaviliği (prenslik) ifade etmektedir. Bu bayrağın beş haçlı bayrak ile birleşik olması ayrılıkçıların yorumlarının, bayrakla ilgili dini tanımlamalarının veya Kuzey Kafkasya ile ilgili açıklamalarının absürtlüğünü açıkça göstermektedir. Yukarıda ifade ettiğimiz gibi 14. Yüzyılda Cenevizlilerin ticari faktörü Gürcistan’da 1354 yılında kuruldu, yine bu hakkı Odişi yöneticisi II. Giorgi Dadiani’den (1345-1384) aldılar, onun üzerindeki “Sinyor” yani Gürcistan Kralı IX. Davit ile müzakere edildi [12]. İtalyanlar bilgi toplamaları, bilgi aktarmaları ve tanımlamaları ile ün yapmıştı ve doğrusu Avrupa’da bulunan farklı harita üreticileri bu verilerden yararlanıyorlardı, biz de bu nedenle onlar tarafından farklı yıllarda yayınlanmış ve üzerinde o dönemin Gürcistan bayrağı olan haritaları veriyoruz. Angelino Dulcert’e ait haritada işaretlenmiş Gürcistan bayraklarında da bu tamamen tekrar edilmiştir.

1439 tarihli Yahudi asıllı Katalonyalı haritacı Gabriel De Vallseca’nin haritası [13] üzerinde (Dönemin en iyi haritacılık okullarından birine bağlı [14]), Gürcistan’ın beş haçlı krallık bayrağı tam olarak Sokhumi üzerine ve yeşil-beyaz şeritlerle birleştirilmiş şekilde işaretlenmiştir.

Aynı şekilde bundan sonra yapılan 1447 yılına ait olup bugün Paris Ulusal Müzesinde korunan deniz haritası da [15] önceki 1439 tarihli haritanın tam olarak tekrarıdır.

Aynı zamanda 1456 yılında Barselona’da Jacopo Bertran tarafından yapılan harita [16] tamamen öncekileri desteklemektedir yani haritada beş haçlı bayrak 7 adet yeşil-beyaz münavebeli şeritle birlikte yer almış olup bunun haricinde de Sokhumi kenti Sebastapol-Poto Megrelo olarak yani Samegrelo limanı olarak belirtilmektedir.

XIV-XVI yüzyıllarda yayınlanmış benzer birçok haritada yine bu toponim tekrar edilmektedir. [17] Benzer haritalar İtalya veya Avrupa’nın farklı müzelerinde (kütüphanelerinde) yine bulunur fakat yukarıda verilen belgeler ortaçağ Gürcistan’ının Krallık sembollerini net bir şekilde açıkladığı gibi, yine ayrılıkçıların iddialarını, bu bayrağın Gürcü olmayan kaynaklarla ilişkilendirilmesi veya yine dini-politik renk verilmesini kesin olarak dışlamaktadır.

Venedikli diplomat ve gezgin Giuseppe Barbaro’nun eseri “Tana’ya Yolculuk”un bir bölümü fazlası ile dikkate değerdir. Barbaro XV. Yüzyılın ikinci yarısında diplomatik misyonla Kafkasya Bölgesini gezdi, orada birkaç yıl geçirdi ve bize Kafkasya tarihinin araştırılması için fazlası ile dikkate değer en önemli belgeleri bıraktı. Barbaro özellikle şunu yazıyor:

Bu Samegrelo, Kaspi Dağları (yazara göre Kafkas Dağları) yakınlarında yaşayan Kaitaglara sınırdır… Bu ülkenin yöneticisinin adı Bediani olup onun Karadeniz kıyısında iki kalesi var, bunlardan biri Vati, diğerinin adı ise Sebastapol’dür.” [18].

Bilindiği gibi o dönemde Bediani’nin (Dadidani) Eristaviliği (Samegrelo) sınırları içerisine giren Vati isimli yer bugünkü Batumi, Sebastapol denen yer ise Sokhumi’dir. Bununla ilgili olarak Avrupa kütüphanelerinde birçok detayı aydınlatan eşsiz bir harita mevcuttur. Battista Angesse’ye ait 1540 tarihli bu eşsiz harita [19] deniz ve karasal noktaları da içermekte olup Kafkasya Bölgesi özellikle; MEGRELİA REGİ, Dadiani (Bediani) hanedanının yönetimindeki, merkezi Sokhumi olan, hâkim nüfusu Gürcülerin oluşturduğu Samegrelo Bölgesi şaşırtıcı derecede doğru kaydedilmiştir.

Harita üzerinde Kuzey Kafkasya’nın Kuban Havzasında ABACVAS REGİ ve onun merkezi olarak “Akua” yani Sokhumi’nin bugünki ismi (Abazaca ismi) gösterilmektedir. Battista Agnesse’ye ait harita Barbaro’nun kayıtlarını (ve başkalarını) onaylamaktadır. İkincisi de bugünkü Abkhazların ilk anavatanlarını-ABACVAS REGİ’yi ve onun merkezi olan “Akua”yı açıkça gösteriyor. Onlar bu hadiseden sonraki birkaç asırda Gürcistan Krallığı topraklarına nüfuz ederek ele geçirdiler ve Kuzey Kafkasya’da asırlardır var olan kendi bölgelerinin merkezinin adını Sokhumi kentine verdiler.

Aynı dönemde yayınlanmış olan denizcilik haritalarında Dadiani Eristaviliği (Samegrelo) toprakları Tuapse’ye kadar uzanmaktadır (Burası tarih boyunca her dönemde Gürcü devletlerinin sınırıdır). 1543 yılına ait olup bugün Paris Ulusal Kütüphanesinde [20] korunan ve yukarıda söylendiği gibi Battista Angesse tarafından hazırlanmış deniz haritası bunun açık onayıdır.

Aynı şekilde 1559 yılında haritacı Diogo Homem tarafından yapılmış olan harita Dadiani’lerin yönetimideki Samegreloyu açıkça göstermektedir [21].

Sonuç olarak şunu ifade etmeliyiz ki bugünkü Abhazlar tarafından kendi ayrılıkçı bayrakları üzerinde Birleşik Gürcistan Krallığının sembollerinin kullanılması ve kendileri için bu sembolleri absürt ve hayal mahsulü yorumlamaları sinsi bir amaçla-bu en eski Gürcü toprağının güç kullanarak Gürcistan’dan uzaklaştırılması-sahtekarlıkla, tarihin çarpıtılması ve gerçeklerin gizlenmesi ile ilişkilidir. Ancak gerçekler hiçbir zaman gizlenememektedir özelliklede günümüz dünyasında!

Onise GELAŞVİLİ

Gürcüceden çeviren Erdoğan Şenol (ერეკლე დავითაძე)

Kaynakça

[1] Абхазия » Государственная символика

http://apsnypress.info/symbols

[2] Rapp, Stephen H. (2003), Studies In Medieval Georgian Historiography: Early Texts And Eurasian Contexts, p. 437.

[3] George Kokoshashvili-Scriptographical Symbols and Georgian ,,Asomtavruli”

http://saunje.ge/index.php?id=1091&lang=ru

[4] Marino Sanuto, I Diarii, vol. 8 Venezia, casa editoriale Italia;Editore: Guglielmo Berchet 1879

[5] Carte marine de l'océan Atlantique Est, de la mer Méditerranée, de la mer Noire et de la mer Rouge / Guillmus Soleri , Bibliothèque nationale de France, département Cartes et plans, CPL GE B-1131 (RES) / http://gallica.bnf.fr/ark:/12148/btv1b59011840/f1.zoom.r=Carte+de+l'Oc%C3%A9an+Atlantique.langEN

[6] Assays from the History of Georgia. Abkhazia from ancient times till the present days.P-155 http://www.nplg.gov.ge/dlibrary/collect/0001/001021/Abxazia.pdf

[7] Ментешашвили А.М. Исторические предпосылки современного сепаратизма в Грузии. - Тбилиси, 1998.Док. №2 http://sisauri.tripod.com/politic/doc1.html

[8] The *portolan chart of Angellino de Dalorto, 1325, in the collection of prince Corsini at Florence / with a note on the surviving charts and atlases of the fourteenth century by Arthur R. Hinks.

http://www.internetculturale.it/opencms/opencms/it/ricerca_metamag.jsp?instance=mag&opCha__subject=AND&channel__subject&q=Dalorto

[9] Angelino Dulcert, Carte marine de la mer Baltique, de la mer du Nord, de l'océan Atlantique Est, de la mer Méditerranée, de la mer Noire et de la mer Rouge,1339 http://gallica.bnf.fr/ark:/12148/btv1b5901183k/f1.zoom

[10] The British Library in London, UK (Add.MS.25691).

[11] 1367 Domenico et Francesco PizziganoMCCCLXVII. Hoc opus compoxuid franciscus pizigano veneciar et domnus pizigano In Venexia meffecit marcus die XII decembris .Biblioteca Palatina ,Parma(Ms.Parm.1612)

[12] Agostino Giustiniani-Annali della repubblica di Genova.P-304

[13] Carta de 1439 al Museu Marítim de Barcelona (inv. 3236), mapamundi parcial.http://www.cch.cat/img/secc_m/gran/1439%20gabriel%20vallseca%20(mediterrani)%2001.jpg

[14] La cartografía mallorquina -Por Julio Rey Pastor y Ernesto Garcia Camarero :1960 ; 37-45

http://www.elgranerocomun.net/IMG/pdf/Cartografia_Mallorquina_JRP_EGC.pdf

[15] Gabriel de Vallseca,Carte marine de la mer Méditerranée et de la mer Noire] / Gabriel Devallsecha la affeta en mallorcha an MCCCCXXXXVII /

http://gallica.bnf.fr/ark:/12148/btv1b59011877/f1.zoom.r=Gabriel+Vallseca.langEN

[16] 1456 Jacopo Bertran & Berenguer Ripol, National Maritime Museum, Greenwich, London [ G230:1/7 MS] /

http://collections.rmg.co.uk/collections/objects/540297.html

[17] Gratiosus Beninchasa Anconitanus composuit Venetijs Anno domini MCCCCLXVI 1466.Bibliothèque nationale de France, département Cartes et plans, CPL GE DD-2779 (RES) http://gallica.bnf.fr/ark:/12148/btv1b59011091/f6.zoom.r=Atlas+nautique+de+la+mer++mer+Noire.langEN

[18] Giosafat Barbaro - «Travels to Tana» // Navigazioni e viaggi - Giovanni Battista Ramusio

http://www.abruzzoinmostra.it/letteratura/ramusio_01/PAGE2194.HTM

[19] Battista Agnese,1540//Portolan Chart of Europe Showing the British Isles.

http://www.bl.uk/onlinegallery/onlineex/unvbrit/p/zoomify82753.html

[20] Battista Agnese,Atlas nautique du Monde] Baptista Agnese Januensis fecit Venetijs anno domini 1543 die 25 juny

http://gallica.bnf.fr/ark:/12148/btv1b5901086g/f14.zoom.r=Battista+Agnese.langEN

[21] Diogo Homem,Atlas nautique de la Mer Méditerranée, de la Mer Noire et de l'Océan Atlantique nord-est // Diegus Home cosmographus me fecit ano salutis 1559

http://gallica.bnf.fr/ark:/12148/btv1b5901091s/f8.zoom

Kategorideki Diğer Yazılar