Öncelikle siz değerli dostlarımı selamlar, Gürcü Dili Gününüzü kutlar ve güzel panelin düzenlenmesinde emeği geçen herkese teşekkür ederiz.
Öncelikle siz değerli dostlarımı selamlar, Gürcü Dili Gününüzü kutlar ve güzel panelin düzenlenmesinde emeği geçen herkese teşekkür ederiz.
Gürcü Dili Gününün sadece Gürcüstan’da değil, aynı zamanda kardeş ülke, komşumuz Türkiye’de, ülkelerimiz arasında bağ kuran çok sayıda Gürcü asıllı insanın yaşadığı, hepimizin çok değer verdiği İnegöl’de de kutlanıyor olması çok önem taşımaktadır.
Gürcü dili Kartvel (Gürcü) dil grubuna girmektedir. Bilim insanları, eski Gürcü dili işaretlerini taşıyan, Gürcüceye akraba olan Megrelce, Lazca ve Svancayı da bu gruba dâhil etmektedirler. Onları tam anlamıyla öğrenmek, Gürcü dilinin gelişimi için gerekli kuralları belirlemeyi ve genel olarak Gürcü dili tarihini öğrenmeyi mümkün kılmaktadır.
Bilim insanlarının bir kısmı, Kartvel dil grubunun İberya-Kafkas dil ailesine dâhil olduğunu iddia etmektedir. Diğer bir kesim ise Gürcü dilinin Bask diliyle akraba olduğunu söylemektedir. Ancak tüm bunlar teori düzeyindedir ve bilimsel olarak henüz kanıtlanmamıştır.
KISA TARİH
Gürcü dili, Kafkas dilleri arasında eski yazıya sahip olan dillerden biridir.
Gürcü literatür dilinin tarihini V. Yüzyıla dayandırabiliyoruz. Çünkü elimizdeki belgeler ilk bu döneme aittir. Gürcü dili geliştiği dönemlerde öylesine belirsiz bir şekilde değişime uğradı ki, eski yazılı anıtlar, günümüz okuyucuları için de anlaşılabilir bir durumdadır (farkı görmek için şunlarla kıyaslanabilir: Eski Yunanca ve şimdiki Yunanca, eski Ermenice ve şimdiki Ermenice). Bu nedenle de Gürcü literatür dilinin “on beş yüzyılı kapsayan bir bütün” olduğu düşünülmektedir.
Gürcü dilinin kökenini araştırmak bizi çok eski tarihlere götürmektedir. Gürcü dili harflerinin ve alışılagelmiş işaretleriyle özelliklerinin herhangi bir eski dil ile sayısız kez karşılaştırılması ve karşılaştırmalardan çıkarılan sonuçlara göre, Gürcü dilinin çok eski “Kartveluri dili”nin devamı olduğu kabul edilmiştir. Sözü geçen dil milattan önce 2000 yılına dayanmaktadır. Eski dil ile ilgili yapılan araştırmalar gösteriyor ki, Kartveluri, yani Proto-Gürcüce geç dönemlerde ikiye ayrılarak Svanca ve Proto-Gürcüce-Zanca’yı oluşturdu. Proto-Gürcüce-Zanca da daha sonra Megrelce, Lazca ve Gürcüce olmak üzere üçe ayrıldı.
Gürcü dilinin gelişiminde eski ve yeni Gürcüce ayrılmaktadır. Bunların arasından orta Gürcüceyi de ayırmaktadırlar.
Eski Gürcü dili çok eski dönemlerden XI yüzyıl sonlarına kadar kullanılıyordu.
XI-XII yüzyıllarda Gürcü dili o kadar gelişmişti ki, felsefi eserlerin tercümesi ve yorumlanmasında hiçbir engel yoktu (Efrem Mtsire, Yohan Petris…).
Yeni Gürcü literatür dili, dünyaca önemli şair Şota Rustaveli’nin dahice eseri “Vephis Tkaosani” (Kaplan Postlu Şövalye)’yi yazdığı dönem olan XII yüzyılda oluşmaya başladı.
Gürcü literatür dilinin temelini Doğu Gürcüstan ovası lehçesi olan “Kartluri ve Kahuri” oluşturdu.
Modern Gürcü edebi dilinin normlarının belirlenmesinde, İlia Çavçavadze, Akaki Tsereteli, İakob Gogebaşvili ve diğer birçok tanınmış öncünün hizmetlerinin değeri ölçülemez.
Modern Gürcü edibi dili, yazılı dilde bulunması gereken tüm özelliklere sahiptir. Bu dilde, zengin sanatsal, orijinal, çeviri türünde, bilimsel ve politik literatür oluşturulmuştur.
Gürcü dilinde, iki dilli (tercüme için) ve terminolojik-açıklamalı birçok sözlük hazırlanmıştır. Gürcü dili, kelime hazinesinin çoğalmasının kesintisiz devamı açısından dünyanın zengin dilleri arasında sayılmaktadır. Büyük Gürcüce sözlüğün oluşturulması için belge fonu oluşturulmuştur. Bu fonda 1982 yılında 3 milyondan fazla not (kelimeler) bulunmaktaydı.
GÜRCÜ YAZISI (ALFABESİ)
Bilindiği gibi dünyada 7.000 kadar dil bulunmaktadır. Bunlardan birkaç yüz tanesi edebi dildir. Onlar arasında da sadece 14’ünün alfabesi var. Gürcü alfabesinin de bunlar arasında bulunması biz Gürcüleri gururlandırmaktadır.
Bu durum, onun ne kadar özel olduğunu ve büyük yazı kültürünü anlatmaktadır. Üstelik Gürcü yazısının 3 formu bulunmaktadır. Atalarımız eskiden Asomtavruli ve Nushuri alfabelerini kullanıyorlardı. Günümüzde ise Asomtavruli ve Nushuri’nin gelişmesi sonucunda oluşan Mhedruli alfabesini kullanıyoruz.
Alfabelerin çoğu birkaç dil için kullanılmaktadır. Örneğin Latin alfabesini Avrupa ülkelerinin çoğu, Amerika ve Avustralya kullanmaktadır. Gürcü alfabesini ise sadece biz Gürcüler kullanmaktayız. Ancak eskiden bu alfabe Kafkas Albanya dili, İnguşça, Abhazca, Asetince ve diğer dillerin yazımında kullanılıyordu. Bu alfabe Lazca sözcüklerin yazımında da kullanılıyordu.
Tarihi gerçeklere göre, Gürcü Alfabesinin izleri bizi, İberya’da Parnavaz’ın kral olduğu dönem olan milattan önce 4-3. Yüzyıllara götürmektedir. İlk Gürcü alfabesi olan Asomtavruli Parnavaz döneminde oluşturuldu. Alfabenin oluşumuyla ilgili, Parnavaz’la ilgili, önünde harflerin dönüp durduğu bir görüntü gördüğünü anlatan bir efsane bulunmaktadır.
Asomtavruli alfabesinin örnekleri çok eski kiliselerde de bulunmaktadır. Büyük edebi hagiografik anıt olan, 5. yüzyılda yazılan “Şuşanikis Tzameba” (Şuşanik’in Azabı) Asomtavruli alfabesiyle yazılmıştır. Bu alfabe uzun yıllar kullanıldı. 9. yüzyılda ise Gürcüceye Nushuri alfabesi girdi.
Gürcü yazısının en eski örneği olarak bu güne kadar Davati Stela’da bulunan Asomtavruli yazısı kabul ediliyordu (492-493). Tanınmış Gürcü arkeoloğu akademisyen Levan Çilaşvili başkanlığında Nekresi’de (Kaheti) 1990’lı yıllarda ve 2000-2003 yıllarında yapılan çalışmalarda Gürcü alfabesinin Hıristiyanlıktan önceye dayandığı kanıtlanmıştır. Putperestlik dönemine ait Mitra putu adına yapılmış bir tapınağın kalıntılarını buldular. Tapınağın şarap mahzeninde, üzüm sıkılan yerinde ve küplerin başlarında I. ve II. yüzyıllarla tarihlendirilen yazılara rastladılar.
Sayıların yazımında da Gürcü alfabesinin tarihi bir önemi vardır. Eskiden harfler aracılığıyla sayılar da yazılıyordu. ა 1’i, ბ 2’yi, გ 3’ü simgeliyordu. Örneğin 25 yazmak için კე yazmak yeterliydi.
GÜRCÜ DİLİ GÜNÜ
Değerli dostlarım, Bugün Gürcü dilini kutlarken, günün tarihi ve önemi hakkında bir iki söz söyleyerek konuşmamı bitirmek istiyorum.
1978 yılında Sovyetler Birliği hükümeti, birlikteki Cumhuriyetlerin yerel dillerinin devlet dili statüsünün feshedilmesine karar verdi. Onlar, SSCB’de resmi dil statüsünün sadece Rusçada olmasını istiyorlardı.
Tüm Gürcüstan halkları bu tasarının gerçekleşmesine karşı çıktı. Tiflis’te kapsamlı bir miting düzenlendi ve Tiflis Üniversitesi’nden Yüce Meclis binasına doğru yürüyüş yapıldı. Durum hükümet için kontrol edilemez bir hal alıyordu. Gürcüstan Sovyet Sosyalist Cumhuriyetinin o zamanki komünist partisi sekreteri Eduard Şevardnadze, yatıştırmak üzere Yüce Meclis binasının önündeki halkın yanına çıktı.
Sovyetler Birliği hükümetini, ya kan dökülecekti ya da bu karardan vazgeçmeleri gerektiği konusunda bilgilendirdi ve Moskova da vaz geçmek zorunda kaldı.
Bu olay nedeniyle, 14 Nisan gayri resmi olarak Anadil Günü ilan edildi. O günden sonra, anadiline değer veren her Gürcü için bu günün özel bir önemi vardır.
Biz Gürcüler dilimizi o kadar çok seviyoruz ki, Anadil için bir anıt da diktik. Ancak, onun gerçek gücü, anadilin baş anıtının ruhumuzda bulunmasından kaynaklanmaktadır.
Anadili Gününüzü bir kez daha kutluyorum. Evlatlarımızın ve torunlarımızın güzel Gürcücemizi unutmamalarını diliyorum. O gerçekten eşsizdir ve onu korumak hepimizin görevidir.
Dr. Zura Batiaşvili
*İnegöl Kafkas Folklor ve Kültür Derneği’nin 18 Nisan 2015 Tarihinde “Deda Ena” günü münasebeti ile ikinci kez düzenlediği panelin sunumudur.