Erkeklerin birbirlerini öpmesi de Gürcistan’da kabul edilmezdi. Sadece saygı duyulan kişilerden yaşça büyük olanların omzuna eğilip öpücük kondurulurdu.
Erkeklerin birbirlerini öpmesi de Gürcistan’da kabul edilmezdi. Sadece saygı duyulan kişilerden yaşça büyük olanların omzuna eğilip öpücük kondurulurdu. Karşılaştıklarında veya yemek masasında erkeklerin birbirini öpmesi geleneği Sovyet döneminde yerleşmiştir. Yaşı ilerleniş olanlar Komünist Parti “liderlerinin” parti toplantılarında ve karşılaşıp görüştükleri esnada birbirlerini nasıl öptüklerini herhalde hatırlıyordur. Gürcü toplumu erkeklerin birbirini öpmesi ile o dönemde karşılaştı. Bu arada, Gürcistan’da daha üç kuşak öncesine kadar ebeveynlerin çocuklarını öpmesi bile kabul görmezdi.
Bu açıdan, XVIII. Yüzyılda Rusya İmparatorluğu tarafından Gürcistan’a gönderilen avanturist General Totleben’in emir subayı olan Degrelli de Foi çok önemli bilgiler vermektedir. Totleben’i Kral II. Erekle ile görüşmeye götürdüklerinde yaşananları De Foi şöyle anlatıyor: “Kralın kamp çadırının giriş kapısına ulaştığında karşısına Erekle’nin oğlu çıktı. Totleben ona sarıldı, delikanlının buna şaşırmış olması erkeklerin birbirlerine sarılmasının henüz kabul edilebilir olmadığının göstergesidir. Sonraki kapıda Totleben Kral Erekle’nin amcası Gürcistan Patriği (Katolikos-Patrik I. Anton ve yine kralın oğlu ile birlikte -R.Topçişvili) ile karşılaştı. De Foi Patriğe sarılmak istedi fakat Patrik geri çekildi ve ona doğru elini uzatıp haç işareti yaptı ve kralın çadırına önce kendisi girdi”.
Şu da dikkat çekicidir ki “keipi” kelimesi Gürcüce değildir; bu kelime doğuya ait bir kelime olan “keyif” in bir versiyonudur. Bu sözcüğü Sulhan-Saba Orbeliani bilmiyordu. Gürcistan’da sadece nadimoba yani meclisebi biliniyordu. Nadi iş için bir araya gelmeyi ifade ediyorsa nadimi masa etrafında toplanmayı ifade ediyordu.
Prof. Dr. Roland Topçişvili
Bakış Açısı-Gelenekler Hakkında!
Kafkasya Etnoğrafya Dergisi-XV-Tiflis-2014. Sf. 196-197
(İvane Cavakhişvili Devlet Üniversitesi İvane Cavakhişvili Tarih ve Etnoğrafya Enstitüsü)