Tarihte “Tao- Klarceti” olarak anılan bölge, günümüzdeki Artvin, Erzurum, Ardahan ve Kars illeri ile ilçelerini kapsamaktadır. Bölgenin önemli bir bölümü M.Ö. 4. yüzyıldan, Türk fethine kadar Gürcü hâkimiyetinde kalmıştır.
Tarihte “Tao- Klarceti” olarak anılan bölge, günümüzdeki Artvin, Erzurum, Ardahan ve Kars illeri ile ilçelerini kapsamaktadır. Bölgenin önemli bir bölümü M.Ö. 4. yüzyıldan, Türk fethine kadar Gürcü hâkimiyetinde kalmıştır. Yine 19. yüzyıl’da kısa bir süre Gürcü etkisi bulunan bu topraklar, eski Gürcüce kaynaklarda Gürcüstan’ın Sina’sı olarak anılır. Bölgede; Ança, Tbeti, Bana ve İşkhani olmak üzere Yukarı Kartli’den gelen piskoposların faaliyet gösterdiği tanınmış Ortaçağ merkezlerinin olduğu sabittir. Yazılı kaynaklarda, çoğunluğu manastır kuruluşlarına ait, yaklaşık yüz yerleşim merkezinin adına rastlanır.
Türkiye’de bulunan Gürcü Mimarisi Anıtlarına ilişkin çalışmalar yoğun olarak 1995 yılında başlamıştır. Yapılan tetkikler yüzey araştırmalarından ibarettir, kazı ve yenileme çalışmaları henüz yapılmamaktadır.
Bu çalışmada Ardanuç’taki (Artanuci) tarihi Ança Başpiskoposluğu’ndan, günümüzdeki Tbilisi (Tiflis) Ança İkonası Korosuna dek Ançeliler’in serüveni ele alınacaktır.
ANÇA (ANÇİ) BAŞPİSKOPOSLUĞU
7. yüzyılın ikinci çeyreğinde Tao-Klarceti’deki diğer piskoposluk merkezlerinin liderliğini 6–7. yüzyıllarda gelişimini tamamlayan Ança’nın aldığını görülür. Ança piskoposluğu başlangıçta Ligani vadisi’nin iki yakası üzerinde etki sahibiydi. 9. yüzyılın ilk yarısında ise Klarceti’nin Başpiskoposluğu artık Ança’dır ve Ardanuç çevresindeki manastır kuruluşları bu piskoposluğun yönetimindedir. Ança Başpiskoposluğu daha sonraki 7 yüzyıl boyunca varlığını sürdürmüştür. Bölge; Osmanlı Padişahı Kanuni Sultan Süleyman ileSafevi Şahı Tahmasb’ın 1555’de Amasya Barışını imzalamalarının ardındanTürk topraklarına katılmış olmasına rağmen 1664 yılına dek Ança Başpiskoposluğu işlevini sürdürmüştür. Ança’da yüksek yetkili papazlar bulunuyordu. Yüksek yetkili ya da mucize gösteren papazlara Ançeli (Ançel) unvanı verilmiş ve bu sıfat uzun yıllar kullanılmıştır.
759- 861 yılları arasında 102 yıl yaşayan Rahip Grigol HANDZTELİ’NİN, mihmandarı Ança Başpiskoposu Zakaria ANÇELİ’DİR. Rahip Grigol HANDZTELİ ile ilgili Kudüs’teki Cvari adlı Gürcü manastırı’nın el yazmaları koleksiyonunda, Nikolas ÇUBİNAŞVİLİ tarafından 1845 yılında ortaya çıkarılan “ Rahip Grigol HANDZTELİ’NİN Hayatı” adlı el yazmasında Ança ve Ançalı’lar hakkında da bilgiler verilmektedir. Asıl metninin Rahip Grigol HANDZTELİ’NİN ölümünden 90 yıl sonra 951 yılında Handzta ve Şatberdi Manastırları’nda faaliyet gösteren Rahip Grigol MERÇULE tarafından kaleme alındığı ve kendisine Handzta Manastırı’ndan Rahip Tevdore ile oğlu Yuhanne’nin yardım ettiği bilinen eser, 12. yüzyılda, Antakyalı Rahip Yuhannes tarafından kopya edilmiş yine Gürcü dilinde bir nüshadır. Mevcut nüsha halen Kudüs Patrikhane Kütüphanesi’nde 2 sayılı döküm numarası ile kayıtlıdır. Eserde Ança ile ilgili olarak; Tbilisi’nin Arapların elinde bulunduğu bu dönemde, Tbilisi Emirliği’nin (Tbilisis Amira) Tskiri adlı bir kişiyi Ança kilisesini yıkmak ve Rahip Grigol HANDZTELİ’Yİ öldürtmek için görevlendirdiğini, Tskiri’nin de emrindekilerle bir sabah gün doğarken Ança’ya ulaştığından bahseder. Tskiri’den öğleye kadar zaman isteyen, Rahip Grigol HANDZTELİ’NİN dualarıyla meleklerin Ança’ya indiği, Tskiri’nin ok tutan elinin kuruduğu, Tskiri’nin pişmanlığı ve Rahip Grigol HANDZTELİ’NİN duaları ile elinin yeniden iyileştiği, ancak Tskiri’nin ölümünün yaklaştığı, Rahip Grigol HANDZTELİ’NİN yaptığı gezilerde Kral ve soylularla birlikte Başpiskopos Zakaria ANÇELİ’NİN de bulunduğu gibi hususlardan bahsedilir. Hayli güç olan yolculuğa Başpiskopos Zakaria ANÇELİ, muhtemelen eski yolları daha iyi bildiği için davet edilmiştir. Başpiskopos Zakaria ANÇELİ Şatberdi’den dönen Kral ve soylulara bir takım sebeplerden dolayı, geç de olsa Ança’dan Artanuci’ye inerek katılmış ve yolculuğa birlikte devam etmişlerdir. Vakhtang COBADZE’NİN de belirttiği gibi Ança’ya tekrar birlikte ulaşmışlardır. Elyazmasında, Başpiskopos Zakaria ANÇELİ’NİN gölün üzerinde yürüme mucizesini gösterdiği, Kral ve soyluların din adamlarıyla; Cmerki (Günümüzde Çimenli), Berta Meryem Ana Manastırı (Günümüzde Ortaköy) , Daba Aziz Giorgi Manastırı (Günümüzde Güzelköy) gibi merkezleri gezdikleri ve Başpiskopos Zakaria ANÇELİ’NİN ölümü de anlatılır.
Ança Gürcüstan’ın feodal ve politik mücadelelerinde de aktif rol oynadı. Kartli Kralı Aşot KURAPALATİ, 9. yüzyıl başlarına değin Tbilisi’de Arapların gölgesinde hüküm sürmüş, bu dönemde maiyeti ile birlikte Arap etkisinden daha uzak olan, Çoruh vadisindeki Şavşeti ve Klarceti vilayetlerine ulaşmıştır. Aşot eski kalesi Artanuci’yi kendisine yeni başkent olarak seçmiştir.
10. yüzyılda Ança’da İlahi bestecisi Ezra adı ile karşılaşılır. Mikeil MODREKİLİ’NİN İlahi Dergisi eserinde belirttiğine göre; Ekvtime PALESTİNELİ onu Mirvan’ın kardeşi, değerli Ança’lı, Yüksek Aznauri (Gürcü soylusu) ve DAPANÇULLAR’IN evladı olarak anar.
4. Bagrati’nin döneminde 11. Yüzyılın 1. yarısında Gürcüstan’a yapılan yoğun Bizans saldırılarına karşı halkın direnişine Ezra ANÇELİ ve Saba MTBEVARİ önayak oldular. Tao- Klarceti’de Ança Piskoposluğu etki alanında savunmayı organize ederek güçlendirdiler. Düşman Bizans orduları halkın direnişiyle karşılaşarak Şavşeti’ye giremedi.
Gürcü kraliçesi Tamari devrinde Ança Başpiskoposu, Ança İkonasını yaptıran ilahi bestecisi İoane ANÇELİ’DİR. Günümüze kadar ulaşan belgelerde Keşiş Arsen’in kardeşi olarak da bahsi geçer.
Ança Başpiskoposluğu 15. yüzyılın 2. yarısında Samtskhe Atabagileri’nin etkisiyle Gürcüstan’ın merkezi patrikliğinin doğrudan yönetimi altına sokulmuştur.
ANÇA (ANÇİ) KİLİSESİ
Fotoğraf 1- Ança Kilisesi Kalıntıları, Ardanuç, Türkiye, 1903 (Niko MARR)
Bu günkü Artvin ili Ardanuç İlçesi, İncilli Köyü’nün yaklaşık bir kilometre doğusundaki bir tepenin üzerinde, Gürcü tarihinde önem arz eden eserlerden birine, Ança Manastırı’na ait olan yapı kalıntıları yer alır. 17. yüzyıl sonları 18. yüzyıl başlarında işlevini yitiren Manastır yapılarından biri yaklaşık 14,50 m. uzunluğunda 10 m. genişliğinde dikdörtgen planlıdır. Kilisenin güneyinde ek bir mekân, yaklaşık iki yüz metre güneybatıda, büyük blok taşlarla inşa edilmiş kare planlı bir diğer yapı kalıntısı saptanmıştır.
Kaynaklarda Ança Kilisesi’nin plan tipi hakkında farklı görüşler vardır. Gürcü ev plan tiplerinden Darbazi’den gelişmiş, “Darbazuli Eklesia” (Salonlu Kilise) adı verilen bir yapıya sahip olduğu ya da kubbeli bazilika olarak değerlendirilebileceği söylenen yapı; Niko MARR’A göre serbest haç planlıdır. Kuzeydoğudaki kalıntıların apsisin kuzeyindeki yan mekânlara ait olabileceği, yapının duvar ve payelerine oturan ancak günümüze kadar ulaşamayan bir kubbesi bulunabileceği düşünülebilir. 18. yüzyıl sonunda yıkılan Ança Kilisesinden Vakhuşti BATONİŞVİLİ yüksek kasnaklı, piramidal külah örtülü kubbeli, iç ve dışı süslemeli ve iyi bir alanda inşa edilmiş yapı olarak bahseder. 1879 yılında tarihçi Dimitri BAKRADZE ibadethaneye ulaşır ve yıkıntıları ile karşılaşır. 1904 tarihli Rusça bir yayında da kısaca tanıtılan manastır hakkındaki 1992 yılına ait son yayında, tümüyle yerle bir olduğu ifade edilir. Temel sondajları yapılmadan eldeki veriler ışığında orijinal plan tipinin saptanması günümüz için mümkün değildir.
Kuzeyde duvar dolgusunun, günümüze gelebilen kuzeydoğu ve kuzeybatı bölümleri, yapıda büyük boyutlu düzgün kesme taş kullanıldığını, aradaki dolgunun harç görülmeyecek derecede ince olduğunu ortaya koyar.
1996 yılında Mine KADİROĞLU başkanlığında yapılan araştırmalar sırasında manastırda tek bir parça kaplama taşa rastlanmamış, köyün camiinde ve bir evde sayısı üç olarak verilen bitkisel motiflerle bezeli taşların kiliseye ait olduğu iddia edilmiş ve taşların devşirilerek kullanıldığı saptanmıştır.
Ayakta kalabilen kısımlarda duvar tekniğine bakıldığında genelde 9. yüzyıl ve 10. yüzyıl başlarına ait özellikler gözlenir. Araştırmacı, Niko MARR’IN 1903 yılındaki fotoğraflarında da yapıdaki ikinci dönem yenileme ya da onarım belgelenir. Fotoğraflarda görülen duvar örgüsü bölgedeki 10. yüzyıl sonu, 11. yüzyıl başına ait özellikleri taşır. Başka yapılarda ikinci kez kullanılan bezemeli taşlar da 10. yüzyıl sonu ile 11. yüzyıl başlarında Tao- Klarceti’de sık rastlanan türdendir. Başka yapılarda ikinci kez kullanılan taşların Ança kalıntılarından götürüldükleri kanıtlanabilirse, Ança Manastır kilisesinin en az iki farklı dönemde inşa edildiği ya da sonradan bitkisel motifli kabartmalarla bezendiği ortaya çıkar.
Günümüze ulaşabilen kalıntılar her ne kadar en erken 9–10. yüzyıllara tarihlense de dini merkez temellerinin Ança’da 5. yüzyılda atıldığı, 6–7. yüzyıllarda da Ança Piskoposluğunun faal olduğu göz ardı edilmemelidir.
ANÇA İKONASI (AHÇİSKHATİ)
Doruk noktasına 12. yüzyılda ulaşan “Ortaçağ Gürcü kabartma sanatı” 10. yüzyılda hareketlenmeye başladı. Bu dönemde çalışmaları açısından bir diğerinden ayırt edilebilen sanat okulları ortaya çıktı. Her okulun farklı stili, ünik çalışmaları ve özellik gösteren yönleri vardı. Araştırmacılar; Opiza okulunun anıtsal bir stil oluşturduğunu, Tbeti okulunun duygu yüklü betimleme ve öze sahip olduğunu, Gelati okulunun ise dekorasyon ağırlıklı olduğu görüşündedir.
Opiza, Tbeti, Gelati gibi manastırlarda yetişen ve dünya çapında tanınan Gürcü maden sanatçıları içinde; 10. yüzyılda Asot MOKMEDİ, Gabriel SAPARELİ, 11. yüzyılda İvane MONİSDZE, İvane DİAKENİ, Tutai, 12. yüzyılda Asan TEVDORE, Giorgi GVASAİDZE, Beka OPİZARİ, Beşken OPİZARİ önemli yer tutar.
Ança İkonası (Ançiskhati); Ança Kilisesi Başpiskoposu İoane ANÇELİ tarafından Kuyumcu Ustası Beka OPİZARİ’YE 12. yüzyılın sonunda yaptırıldı. “İsa İkonası” olarak da adlandırılabilinecek, 104 x 70 cm. ölçülerinde bir ana plakaya sahip eserde temel maden gümüştür. Kraliçe Tamari’nin Basiani (Pasinler) savaşının ardından Ança Başpiskoposluğu’na gönderdiği sayısız mücevherden parçalarla süslenerek altın tabakalarla kaplanmıştır. Başlık, taban, ana plaka ve iki yan kanattan oluşur. Bu hali ile aslında ikonadan ziyade, “triptik altar panosu” olarak değerlendirilmesi daha doğrudur. Klarceti’nin azizliğini sembolize eden, alçak ve yüksek kabartma tekniklerinin kullanıldığı eser mükemmel bir işçiliğe sahiptir. Mimari izlenimi verilen yuvarlak kemerli başlığın altındaki ana plakada; Hazreti İsa’nın sol elinde İncil bulunduğu sağ eliyle de takdis işareti yaptığı halde betimlendiği, kenar bordürlerinde ve yan kanatlarında da çeşitli süsleme ve tasvirlerin bulunduğu ikona ile birlikte Ança Kilisesi bölgedeki önemini daha da arttırmıştır. Yan kanatlarında Hazreti Meryem ve Mecdel’li Meryem’le birlikte sunulan “Çarmıhta İsa”, “Hazreti İsa’nın Doğumu”, “Tahtta Oturan İsa” gibi ikonografik sahneler, havariler, melek ve aziz tasvirleri, bulunur. Konuları birbirlerinden ayıran bordür içleri bitkisel motiflerle bezenmiştir.
Fotoğraf 2- Ança İkonası, Gürcüstan Milli Güzel Sanatlar Müzesi, Tbilisi, Gürcüstan (İrine GİVİAŞVİLİ- İrakli KOPLATADZE’DEN)
Fotoğraf 3- Ança İkonası’ndan Hazreti İsa’nın Doğumu Konulu Sol Kanat Ayrıntısı, (Anonim)
“Rahip Grigol HANDZTELİ’NİN Hayatı” adlı elyazmasında Başpiskopos Zakaria ANÇELİ’DEN Ança İkonasının koruyucusu olarak bahsedilmektedir. Buradan hareketle başka bir Ança İkonasının bulunduğu yahut Ança İkonasının 12. yüzyıldan önceye en geç 9. yüzyıla tarihlenmesi gerektiği söylenebilir. Nitekim Şalva AMİRANAŞVİLİ ikonanın metal olmayan ve resim özellikleri taşıyan sima kısmının stil özelliklerini inceleyerek bu kısmı 6–7. yüzyıllara tarihlemiştir. İhtimal 6–7. yüzyıllara tarihlenen eski Ança İkonasına 12. yüzyılda Beka OPİZARİ tarafından günümüze ulaşan şekli verilmiştir. Bu Gürcü Sanatını İkonoklazma akımının nasıl etkilediğinin de göstergesi olarak ele alınabilir. Ança İkonası, Klarceti bölgesinin Osmanlı egemenliğine girişinden sonra Tbilisi’ye 1664 yılında, Tüccar Amircana tarafından Samskhe’den satın alınan on ikona içinde maalesef ağır hasar görmüş olarak götürülmüştür. Tbilisi Patriği 2. Domonti BATONİŞVİLİ (Âlemşümul Domonti) Bin sikke karşılığında aralarında Ança İkonasının da bulunduğu eserleri satın almış, Ança Manastırından getirilen Ança İkonası Tbilisi’de Hz. Meryem’ in doğumuna ithaf edilen bir kiliseye yerleştirilmiştir. 17. yüzyıldan itibaren bu kilisenin adı; Ança İkonası Kilisesi’ne (Ançiskhatis Tadzari) dönüşmüş, aynı dönemde Meskheti’den gelen Papaz Petre MESKHİ Ailesi ile Tbilisi’ye yerleşerek Tbilisi Patriği 2. Domonti BATONİŞVİLİ tarafından ikonanın korunması ile görevlendirilmiştir. Bolşevik egemenliği başlangıcına dek bu kilisede bulunan ikona, Sovyet döneminde kilisenin kapatılmasıyla, Gürcüstan Milli Güzel Sanatlar Müzesinde götürülmüştür. Eser, kilisenin 1988 yılında kapılarını yeniden ibadete açmasıyla geri alınmak istenmesine rağmen halen belirtilen müzede sergilenmektedir.
ANÇA İKONASI (ANÇİSKHATİ) KİLİSESİ
Ança İkonası Kilisesi Tbilisi’nin eski mahallelerinden Kura Nehrinin (Mtkvari) sağ tarafındaki Kala’da Şavteli Sokağı girişinde bulunur. Yukarı şehirdeki bu mahalleye Ança İkonası Mahallesi (Ançiskhatis Ubani) denir. Kilise Hazreti Meryem’in doğumuna ithaf edilmiştir. Tbilisi’de bulunan ayaktaki en eski kiliselerdendir.
Fotoğraf 4- Ança İkonası Kilisesi Kuzey Doğu’dan Görünüş, Tbilisi, Gürcüstan, 1900 (Anonim)
İthafından ötürü Azize Meryem’in Kilisesi (Mariam Tzmindays Eklesia) olarak anılan yapı Gürcü vakayinamelerine göre 522–534 yılları arasında hüküm süren Tbilisi kentinin kurucusu Kral Vakhtang GORGASALİ’NİN oğlu ve veliahtı İberia Kralı Daçi UCARMELİ’NİN saltanatı döneminde başkentin Mtskheta’dan Tbilisi’ye taşınmasıyla. 6. yüzyıl başında inşa edilmiştir. 17. yüzyılda Ança manastırından Ança İkonası’nın, bu kiliseye getirilmesi ile adı Ança İkonası Kilisesi’ne dönüşmüştür.
Plan- Ança İkonası Kilisesi Planı, Tbilisi, Gürcüstan (R. GVERDTZİTELİ’DEN, F. ÇELEBİ tarafından yeniden çizim)
Duvarları tamamen düzgün kesme taştan inşa edilmiş bazilikal planlı bir yapıdır. Üst örtü tuğla malzemelidir. İki sıra ve ikişer adet yine tuğla malzemeden yapılmış dairesel kesitli taşıyıcı destekle orta bölmeden ayrılan alanlara sahiptir. Üç neflidir. Orta nef, yan neflere nazaran daha geniş ve yüksektir. Dışa çıkıntı yapmayan apsisin iki tarafında odacıklar bulunur.
Fotoğraf 5- Ança İkonası Kilisesi Güney Batı’dan Görünüş, Tbilisi, Gürcüstan, 2005 (İrine GİVİAŞVİLİ- İrakli KOPLATADZE’DEN)
Zaman içinde görünüm olarak büyük değişikliklere uğrayan kilise, 16. yüzyılda onarılmış olmasına rağmen, 17. yüzyılda yine önemli bir yenileme geçirmiştir. Bu dönemde Tbilisi Patriği 2. Domonti BATONİŞVİLİ tarafından, tüm üst örtü kaldırtılarak yenilenip, yanına 1675 yılında tuğla malzemeli bir çan kulesi inşa edilmiştir. Kilisenin görüntüsü 1870’li yıllarda yine değişime uğramıştır. Orta çağın sonunda eklenen, içeriden görülmeyen kubbe 19. yüzyılda sökülmüştür. Batı cephesi ve apsis üzerinde de değişiklikler yapılmış, duvarlarda yeni pencereler açılarak iç süslemeleri elden geçirilmiştir. 1953- 1964 yıllarındaki yerinde yenileme çalışmaları sonunda yapının görüntüsünü tekrar değişmiş, özellikle 1958 yılında 17. yüzyıldaki görünümüne dönmesi sağlanmış, yapıyı güçlendirmek için kapı ve pencereleri küçültülmüştür. Pencereler içinde Geç feodal dönemin özelliklerini taşıyanlar halen vardır.
ANÇA İKONASI (ANÇİSKHATİ) KİLİSESİ AKADEMİSİ
Geç feodal dönemde Ança İkonası Kilisesi önemli dini ve kültürel bir ocak vazifesi görüyordu. 17. yüzyılda Ança İkonasıyla Meskheti’den gelen Papaz Petre MESKHİ buraya ailesi ile birlikte yerleşti. Tbilisi Patriği 2. Domonti BATONİŞVİLİ, Papaz Petre MESKHİ’YE Ança ikonasının aydınlıkçılığı görevini verdi. Papaz Petre MESKHİ’NİN bir oğlu Grigol MESKHİ ressam, diğer oğlu Aleksi MESKHİ de hattattı. Aleksi MESKHİ ve onun oğlu Solomon MESKHİ Ança İkonası Kilisesinde birçok kitap yazdılar. Bu sanatçı aile MESKHİŞVİLEBİ (Meskhi evlatları) olarak anılırlar. Gürcü Prensleri burada öğrenim görüyorlar, kendilerine kilisede gramer, şiir, felsefe, aritmetik, gibi dersler veriliyordu.
ANÇA İKONASI (ANÇİSKHATİ) KOROSU
Ança İkonası Korosu, Gürcüstan’ın dünyaca ünlü çok sesli koro müziğinin önde temsilcilerindendir. Koro üyeleri halka ait ve dini parçaları seslendirdikleri gibi özgün Gürcü çalgı aletlerini de kullanırlar.1989 yılında komünizmin etkisini yitirmesiyle Malkhaz ERKVANİDZE başkanlığında kurulmuştur.
Fotoğraf 6- Ança İkonası Korosu (anchiskhati. org’dan)
Ança adı Gürcü tarihinde olduğu gibi Türk tarihinde de önem taşır. Fransızlar Kahraman Maraş’ın ilçesi Pazarcık’taki aşiret reisleri ile irtibata geçerek kendi taraflarına çekmeye çalışmışlardır. Ama vatansever duygularla dolu olan halk kesinlikle Fransızların karşısında yer alarak, Pazarcık’ta da Milli Mücadeleyi desteklemişlerdir. Toplumun her kesiminin katılımı ile oluşan Pazarcık Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti, oluşturulmuş ve Cemiyet Başkanı Batum’lu ANÇELOĞLU Muhacir Ali Efendi mücadeleye önderlik etmiştir.
Türkiye ve Gürcüstan’da Ança kelimesinden türeyen isimler dil yapılarına uyum sağlamış olarak halen varlığını sürdürmektedir.
-----------------------------------------------------------------------------------------------------------------
KAYNAKLAR
(*) Sanat Tarihçisi
BAYRAM, Fahriye (2005), Artvin’deki Gürcü Manastırlarının Mimarisi, Ege, İstanbul
BERİDZE, Vakhtang (1974), Dzveli Kartuli Khurotmodzğvreba, Khelovneba, Tbilisi
CANAŞİA, Simon, BERDZENİŞVİLİ, Niko, (1989), Sakartvelos İstoria, Kooperativi “Armazi”, Tbilisi
COBADZE, Vakhtang (1991), Oşkis Tadzari, Sakartvelos Metsnierebata Akademia, Tbilisi
GİVİAŞVİLİ, İrine, KOPLATADZE, İrakli (2004), Tao Klarceti, Sakartvelos Katolikos Sapatriako, Tbilisi
HELLIER, Chris (2003), “ Türkiye’nin Unutulmuş Gürcü Kiliseleri” , Çveneburi Dergisi, 2003 S.4–5 ss.19–21
KADİROĞLU, Mine (2002), “ 1995–2000 Yüzey araştırmalarında Belgelendirilen Ortaçağ Gürcü Kiliselerinin Plan Tipleri” , Çveneburi Dergisi, 2002 S.43 ss.15–20
KADİROĞLU, Mine (2006). “ Kuzey Anadolu Ortaçağ Gürcü Mimarisi”, Çveneburi Dergisi, 2006/1 S.58–59 ss.22–25
KADİROĞLU, Mine, YAZAR, Turgay, BAYRAM, Fahriye, İŞLER, Bülent (2004), “Çoruh Havzası Ortaçağ Gürcü Mimarisi 2003 yılı Yüzey Araştırması”, 22. Araştırma Sonuçları Toplantısı, Ankara, C. 2, ss. 93–106 Kültür ve Turizm Bakanlığı
KADİROĞLU, Mine, YAZAR, Turgay, KARACA, Zafer (1996), “1995 Yılı Tao- Klardjetie Yüzey Araştırması”,XIV. Araştırma Sonuçları Toplantısı, Ankara, C. 1, ss.397–420 Kültür ve Turizm Bakanlığı
KADİROĞLU, Mine, YAZAR, Turgay, KARACA, Zafer (1999), “ 1995 Yılı Tao-Klarceti Yüzey Araştırması”,Çveneburi Dergisi, 1999 S.31 ss.15–19
KADİROĞLU, Mine, YAZAR, Turgay, KARACA, Zafer (1998), “Ortaçağ Gürcü Mimarisi 1996 Yılı Yüzey Araştırması ”, XV. Araştırma Sonuçları Toplantısı, Ankara, Ayrı Basım, ss.97–125 Kültür ve Turizm Bakanlığı
KHOŞTARİA, Davit (2005), Klarcetis Eklesiebi da Monastrebi, Artanuci, Tbilisi
PUTKARADZE, Şuşana (1993), Çveneburebis Kartuli, Açaris Jurnal- Gazetebis Gamomtsemloba, Batumi
TSETSHLADZE, Nugzar, GOGİTİDZE, Simon (2001), “Osmanlı Öncesi Şavşat Tarihi” , Çveneburi Dergisi, 2002 S.40 ss.16–19
VEİDENBAUM, Evgeni (2005), Batumidan Artvinamde, Artanuci, Tbilisi
Kartuli Khurotmodzğvrebis Dzeglebi, Tbilisi
http://en.wikipedia.org/wiki/Tao-Klarjeti
http://ka.wikipedia.org
http://www.anchiskhati.org/
http://www.architecture.ge/
http://www.architecture.ge/jewellery/mid_ages08.html#top
http://www.artnet.com/library/06/0636/T063635.asp
http://www.geotc.net/art/chekanka/chk_see2.htm
http://www.magtigsm.com/magazine/2001-2/2001-2-7.html
http://www.orthodox.ge/cmindanta_cxovreba/doc27.htm
http://www.patriarchate.ge/su/320/8text.htm
http://www.patriarchate.ge/su/363/4text.htm
http://www.pazarcik.gov.tr/tarih.htm
http://www.tourism.gov.ge/geo/side.php?id=14