Ardahan'ın Gürcü Mimarisi İçerisindeki Yeri - Doç.Dr.Fahriye Bayram

Kategoriler
/
Türkiye'de Gürcü Sanatı
/
Ardahan'ın Gürcü Mim...

Ardahan'ın Gürcü Mimarisi İçerisindeki Yeri - Doç.Dr.Fahriye Bayram

Tarihi Cavaheti bölgesinde yer alan Ardahan Gürcü geleneksel söylencesine göre, Nuh’un oğlu Yafet’ın oğlu Togarma’ya (Targamosi) istinaden Togarmalılar olarak adlandırılan boydan devam eden Togarma’nın oğlu Kartlos’un oğlu...


Tarihi Cavaheti bölgesinde yer alan Ardahan Gürcü geleneksel söylencesine göre, Nuh’un oğlu Yafet’ın oğlu Togarma’ya (Targamosi) istinaden Togarmalılar olarak adlandırılan boydan devam eden Togarma’nın oğlu Kartlos’un oğlu Mtzhetos’un oğlu Cavahos tarafından kurulmuş müstahkem bir şehirdir ve o zamanlarda Kacta-kalak ve Hur adlarıyla anılmıştır.

Makedonya İmparatoru Büyük İskender bölgeyi ele geçirdiğinde komutan olarak Azon’u atamış, Azon büyük tahribat ve insan kıyımına yol açmıştır. Bu kıyımlar sırasında annesi tarafından saklanarak kurtarılan Mtsheta yöneticisinin yeğeni Parnavaz (M.Ö. 302-237), yetişkin yaşa geldiğinde, dağınık durumdaki Gürcü topluluklarını bir araya getirip Egrisi yöneticisi Kuci’nin de desteğini alarak Azon’a savaş açmıştır. Savaş Ardahan yakınlarında yapılmış ve savaşı kazanan Parnavaz ilk Kartli kralı olmuştur. Parnavaz topraklarına sekiz eristav (emir) ve bir komutan atamış, Ardahan, Tsunda’ya tayin edilmiş olan beşinci eristavın toprakları arasında kalmıştır. Göle de Parnavaz döneminde İberya sınırları içinde, Tsunda Dükalığı bölgesinde gösterilmiştir ve kurulan ilk şehir, şimdiki Çayırbaşı (Okam) olmalıdır.

Bizans İmparatoru I. Constantinus’un döneminde 317 veya 327 yılında Gürcistan Kralı Mirian, Kapadokyalı Azize Nino’nun telkinleriyle Hıristiyanlığı kabul etmiş, vaftiz edilmek üzere Bizans’tan rahipler istenmiştir. Constantinus, Rahip İoane ve iki rahiple birlikte kurtarıcının haçı ile tasvirini göndermiştir.

Daha sonra Mirian İoane ile piskoposunu İsa’nın gerildiği haçın parçası ile vaftiz için daha fazla rahip, kilise inşa ettirmek için de mimarlar istemek üzere Constantinus’a göndermiştir. Constantinus bu kez haçtan bir parça, İsa’nın ayaklarının mıhlanmış olduğu tahta ve ellerine çakılmış çivileri vermiş ve gerekli her yere kendi adına kilise inşa ettirmelerini söylemiştir. Piskopos şimdi Ardahan’ın Hanak İlçesi’ne bağlı Oğuzyolu Köyü, o dönemde Eruşeti olarak bilinen bölgede bir kilise inşa etmeleri için birkaç mimarla birlikte çivileri bırakmıştır. Kendisi de Manglisi’de yaptırdığı kiliseye ayak tahtalarını koymuştur. Ancak bunlar 7. Yüzyılda Bizans İmparatoru Heraklios tarafından geri götürülmüştür.

Kral Mirian’ın oğlu Bakar’ın oğlu III. Midrat (364-379) çok dindardır ve kilise bulunmayan Klarceti vadisinde, Tuharisi Kalesi’nde birçok kilise inşa ettirmiştir. Eruşeti ve Tsunda’ya da yeni kiliseler yaptırarak bizzat kendisinin yaptığı haçları Eruşeti’ye göndermiştir.

5. Yüzyıla gelindiğinde, Kral Vahtang Gorgasali’nin piskopos tayin ettiği onbir kilise arasında Klarceti’de Akhiz Kilisesi ve Ardahan yer almıştır.

Bölge 9. Yüzyıldan itibaren Ardanuç’u başkent yaparak Tao-Klarceti  Beyliği’ni kuran Bagratlı Aşot’un toprakları içinde kalmıştır.

Kısa başlıklar altında vermeye çalıştığımız bu tarihi süreçte, Tao Klarceti Beyliği’ne bağlı topraklarda pek çok dini yapı inşa edilmiştir. Bunlar arasında Cavaheti bölgesinde yer alan Ardahan’daki yapılar da bulunmaktadır. 1997 yılından 2005 yılına kadar ekip üyesi olarak katıldığım, bu yıldan sonra da başkan olarak yürüttüğüm, “Artvin, Ardahan, Erzurum İli ve İlçelerindeki Ortaçağ Gürcü Mimarisi” başlıklı yüzey araştırmasının 2008-2010 yılı çalışmaları Ardahan İli’nde gerçekleştirilmiştir. Amacımız 20. Yüzyıl başlarında bölgeyi ziyaret eden Gürcü Arkeolog Eftaim (Ekvtime) Takaişvili’nin tespit ettiği yapıların bugünkü durumunu belgelendirmek ve tüm bölgeyi köy köy dolaşarak kayıtlara geçmemiş yapıları bilim dünyasına kazandırmaktır.

Günümüzde kuzeyinde Gürcistan, güneyde Erzurum, doğuda Kars, batıda Artvin ile sınırlanan Ardahan’ın Merkez, Çıldır, Hanak, Göle, Posof ve Damal olmak üzere altı ilçesi bulunmaktadır. Tespit edilen yapıların ilçelerine göre dağılımı şu şekildedir.

 

 

Yerleşim Yerleri

 

Tespit Edilen Yapılar

 

Günümüze Ulaşamayan Yapılar

Merkez

11

14

3

Çıldır

15

21

5

Hanak

10

18

12

Göle

10

16

8

Posof

37

48

31

Damal

1

1

-

Toplam

84

118

59

Bu yapılardan bazıları planı tespit edilemeyecek kadar tahrip olmuştur, bazıları da daha önceki araştırmacıların yayınladığı fotoğraflar ve planlar aracılığı ile tanınmaktadır. Ancak yine de “Geçiş Dönemi” özelliği olarak pek çok farklı plan tipinin denendiği, bazı planların bir kez uygulanıp bir daha görülmediği ve en çok tek nefli planın tercih edildiği anlaşılmaktadır.

Merkez İlçesi’nde; Atatürk Mahallesi Kilise Mevkii Kilisesi, Sogöze (Küçük Cincirop) Köyü Şapeli, Akyaka (Koduzhara) Köyü Şapeli, Ortageçit Köyü Kazan Kalesi Kilisesi, Balıkçılar (Duduna) Köyü Şapeli, Altaş (Uri) Köyü Kilisesi, Ölçek Köyü içindeki kilise, Ölçek Köyü Tulumba Mezrası Kilisesi, Ölçek Köyü-Kuzeydoğudaki Kilisesi, Aşağı Kurtoğlu Köyü Kilisesi.

Çıldır’da; birisi kale içinde, diğeri Kura Nehri’nin kenarında bulunan Kurt Kale şapelleri, Yıldırımtepe-Şeytan Kale Şapeli, Kars-Gülyüzü (Pekreşeni) Kilisesi, Kars-Doğruyol Köyü-Çala Kilisesi, Akçakale Adası Tetrtsihe Kilisesi, Kotanlı (Sikheref) Köyü Kilisesi, Kayabeyi (Yerli Çais) Köyü Kilisesi, Akdarı (Çomordo) Köyü Sensop Kilisesi, Kenardere (Ampur) Köyü Şapeli, Sabaholdu (Kotasi) Köyü Şapeli, Baltalı (Tataleti) Köyü Şapeli,

Hanak’ta; birisi Sevimli (Veli) Kalesi’nin içinde, diğer ikisi kalenin doğusunda, Kura Nehri’nin kuzey yakasında toplam üç adet şapel, Börk (Berk) Köyü Kilisesi, Börk (Berk) Köyü II. Kilise, Dilekdere (Hoşiret) Köyü şapeli,

Göle’de; Yiğitkonağı (Türkaşeni) Köyü Kilisesi, Budaklı (Cicor) Köyü Kilisesi, Uğurtaşı (Dört Kilise) Köyü Dört Kilise Manastırına ait Ak Kilise, Köyü Kandil Mevkii Kilisesi, Tozdubır Mevkii Kilisesi, Gümüşparmak (Dedeşeni) Köyü Sarma Boğazı-Köprübaşı Mevkii Kilisesi,

Posof’ta; Çambeli (Sagre) Köyü Cak Kalesi Kilisesi, Çambeli (Sagre) Köyü II. Kilise, Kumlukoz (Ğume) Köyü Kiliselik Mevkii Kilisesi, Kalkankaya (Petoban) Köyü Yukarı Mahalle Kilisesi, Gönülaçan (Şuvarskal) Köyü Kiliseler  Önü Mevkii Kilisesi, Gümüşkavak (Zender) Köyü Kilisesi, Çakırkoç (Mere) Köyü Kilisesi, Yeniköy Gözeler Mevkii Kilisesi tek nefli plana sahip yapılardır.

Bu yapılar genellikle kuzey-güney yönünde dikdörtgen planlı, çoğunlukla güney cephelerinde yer alan, ancak batı veya güney cephede de olabilen küçük bir kapı açıklığı ile girilen, tek apsisli sade düzenlenmiş yapılardır. İçte yarım daire planlı, dışta düz duvarla sınırlandırılmış apsisin doğu duvarına bir pencere açılmış, kuzey ve güney duvarına da yarım daire ya da dikdörtgen biçimli birer niş yerleştirilmiştir. Ancak hiçbir yapı birebir birbirine benzememekte, bazı farklılıklar bulunmaktadır. Günümüze ulaşamayan, ancak Takaişvili’nin çalışmalarından bildiğimiz Merkez Altaş-Uri Kilisesi; geniş naosu, apsisin iki yanında bulunan ve birer kapı ile apsise, birer kapı ile de naosa bağlanan pastophorium hücreleri ile adeta üç nefli kilise izlenimi vermekte ve bu özelliği ile diğer örneklerden ayrılmaktadır. Ayrıca profili duvar payeleriyle kuzey ve güney duvarda farklı genişlikte üç bölüm oluşturulmuş ve en doğuda yer alan bölüm kuzey ve güney duvarda, bölgede pek rastlanılmadığı üzere birer apsidiol ile sonlandırılmıştır.

Kars Doğruyol-Çala ve Günyüzü-Pekreşeni kiliseleri de tek nefli yapılarda çok fazla görülmeyen birer pastophorium hücresine sahiptir. Çala’da bu hücreler naosa açılırken, Pekreşeni’de sadece apsise bağlanmaktadır. Ayrıca Pekreşeni ve Çıldır Sabaholdu-Kotasi kiliselerinin güneyinde, yapı bouunca uzanan dikdörtgen biçimli birer mekan yer almaktadır. Kiliseye girişi sağlayan ve belki de nartheks gibi kullanılmış olan bu mekanlardan Kotasi’deki bir duvarla iki bölüme ayrılmış, Pekreşeni’deki ise doğuda yarım daire planlı bir apsidiol ile sınırlandırılmıştır.

Posof-Kumlukoz (Ğume) Köyü Kiliselik Mevkii Kilisesinin yanındaki ve Göle-Uğurtaşı (Dört Kilise) Köyü Tozdubır Mevkii Kilisesi’nin güneyine birleştirilerek yapılmış yapılar, doğu batı duvarlarının apsidiol formla düzenlenmesi; Kurtkale içindeki şapel apsissiz olması; Göle-Gümüşparmak (Dedeşeni) Köyü, Sarma Boğazı-Köprübaşı Mevkii Kilisesi apsisin iki yanında bulunan ve zeminden örtü seviyesine kadar yükselen silindirik formlu birer boşluğu; Posof Çambeli-Sagre’deki II. Kilise ise, doğu cephenin köşelerine yerleştirilmiş yarım daire biçimli birer nişle apsisin dışarıdan vurgulanması ve içte duvar payelerinin yarım silindirik formlu sütunlarla sonlandırılması bakımından farklılık göstermektedir.

Yukarıda bahsedildiği üzere, Oğuzyolu-Eruşeti’de inşa edilen kilise, Tao Klarceti’deki ilk Gürcü kilisesi olarak kabul edildiğinden önemli bir yere sahiptir. Büyük Constantinus’un gönderdiği mimarlar tarafından yapılan bu kilise, o dönemde başkent Constantinepolis’te yaygın olduğu üzere dışa taşkın çok cepheli apsis ile üç nefli bazilikal plana sahiptir.

1902 yılındaki araştırmaları sırasında E. Takaişvili tarafından ziyaret edilen yapının planı ve fotoğrafları yayınlanmıştır. O zaman da harap durumda olduğu anlaşılan kilise günümüzde biraz daha tahrip olmuştur ve apsisi ile samanlık olarak kullanılan batı bölümü kısmen ayaktadır.

Urta Kilisesi’nde nef ayrımı, bir örneğine Erzurum-Olur Niyakom Manastırı Kilisesi’nde de rastlanan ve bölgede çok yaygın olmayan sütunlarla sağlanmıştır.

Haç plan içinde değerlendirilebilecek altı kilise bulunmaktadır. Bunlardan Merkez Halil Efendi Mahallesi Kilisesi eş kollu serbest haç planlıdır. Posof-Kaleönü (Agara) Köyü Kuvel Kale Kilisesi ise önemli ölçüde harap durumdadır, ancak kalıntılar Halil Efendi Mahallesi Kilisesi’ne benzer bir plana sahip olduğunu düşündürmektedir.

Göle-Gümüşparmak (Dedeşeni) Köyü Kilisesi günümüzde harap durumda olmakla birlikte 1907 yılındaki araştırmaları sırasında Takaişvili tarafından ziyaret edilmiş ve planı yayınlanmıştır. Buna göre kilise kapalı haç planlıdır ve apsisi yarım daire şeklinde dışa taşkındır. Haç kolları arasında dikdörtgen planlı birer küçük mekân yer almaktadır. Doğudaki mekânlar pastophorium hücresi olarak değerlendirilmiş olmalıdır.

Çıldır-Öncül (Tskarostavi) Köyü Kilisesi, Tao Klarceti bölgesinin karakteristik plan tipini oluşturan ve çok sayıda çeşitlemesi bulunan “batı kolu uzun yarı serbest haç” plan tipine sahiptir ve batı haç kolu üç nefli olarak düzenlenmiştir. Artvin Okumuşlar (Şarbiyet) Köyü Şatberdi Manastır Kilisesi ile Erzurum Tortum Bağbaşı Köyü Hahuli Manastır Kilisesi plan olarak en yakın örneklerdir. Kapalı haç planlı olmakla birlikte, batı haç kolunun üç nefli düzenlenmesi bakımından Artvin Merkez İlçe Pırnallı (Porta) Köyü Handzta Manastır Kilisesi ile de paralellik kurmak mümkündür.

Çıldır Akkiraz (Kertene) Köyü Zeg Mevkii Zegani/Zaki Kilisesi ile Göle-Uğurtaşı (Dört Kilise) Köyü Dört Kilise Manastır Kilisesi’nde ise batı kolu uzun haç plan trikonchos ile birleştirilerek karma plan tipi uygulanmıştır. Zegani/Zaki Kilisesi yarı serbest haç planlıdır ve sadece doğuda apsis olarak değerlendirilen konch dışa beş cepheli olarak yansıtılmıştır. Dört Kilise Manastır Kilisesi ise serbest haç planlıdır ve her üç konch da dışta üç cepheli yapılmıştır.

Bu yapılardan Tskarostavi ve Zegani/Zaki Kilisesi’nde batı haç kolu batı ve güney cepheyi dolaşan “L” şeklinde; Dört Kilise ise batı cephede, güney yönde beden duvarından dışa taşırılarak yapılmış dikdörtgen planlı bir nartheks kısmına sahiptir.

Hanak Binbaşak (Gogiba) Köyü Kilisesi günümüze ulaşamamıştır. Ancak Takaişvili’nin yayınladığı plan ve fotoğraflara göre dışta oniki cepheli, içte altı apsisli (hegzaconchos) plan tipindedir. Ardahan’da bu plan tipinde başka yapı yoktur, benzer diğer iki örnek Erzurum’da yer almaktadır. Dışta dokuz cepheli, içte altı apsisli ve apsisin dışa üç cepheli olarak yandığı bu yapılardan birisi Oltu Kalesi içindeki Oltissi; diğeri ise Şenyaka Yanıkkaval Köyü’ndeki Kiaglis Altı Kilisedir.

İyi durumda olan, planları çıkarılabilecek durumda bulunan ya da Takaişvili’nin yayınlarından bilinen bu yapılar dışında, Merkez İlçe Alagöz Köyü Kilisesi Mevkii Kilisesi, Posof İlçesi Çambeli (Sagre) Köyü Nalaslar Mevkii Kilisesi (Kırık Kilise) ve Çıldır İlçesi Eski Beyre Hatun Köyü Kilisesi’nden günümüze sadece apsis kısmının kalıntıları ulaşmıştır.

Merkez İlçe Sulakyurt, Edegül; Göle İlçesi Yavuzlar, Çardaklı, Gülüstan; Posof İlçesi Aşağı Demirdöver (Varzna), Aşıkzülali (Suskap) Gules Mevkii; Çıldır İlçesi Dirsekkaya (Zerebük), Baltalı (Tataleti) Mapçit Mevkii ve Hanak İlçesi Ortakent Köyü’nde yer alan beş yapı ise tamamıyla yıkılmış ya da taşları kullanılarak yerine cami inşa edilmiştir. Çevrede yaşayan halkın rehberliği ve kireç harçlı moloz kalıntıları yapıların yerlerinin tespit edilmesine olanak sağlamıştır.

Ardahan Bölgesinde iki adet manastır bulunmaktadır. Göle Uğurtaşı (Dört Kilise) Köyü Dört Kilise Manastırı’ndan dağınık halde yerleştirilmiş iki kilise ile iki şapel günümüze ulaşmıştır. Çıldır Öğündü (Vaşlobi) Köyü Manastırı’na ait yapıların bir kısmı toprak dolgu altında kalmıştır. Kilisesi tek neflidir ve apsisi dıştan beş cephelidir. İki katlı düzenlenen batı bölümü belki de gelen misafirlerin kaldığı mekanlar olarak kullanılmıştır. Alt katın kapı, üst katın ise bir pencereyle kiliseye açıldığı bu çift katlı düzenleme bölgedeki tek örnektir.

4. Yüzyılda Vahtang Gorgasali tarafından belirlenen 11 piskoposluk merkezi arasında Ardahan’ın da yer alması, bölgenin önemini ve potansiyel bir halkın bulunduğunu ortaya koymaktadır. Hemen hemen her köyde bir ya da iki şapelin, büyük yerleşimlerde ise şapellerin yanı sıra bir kilisenin yer alması da bunu doğrular niteliktedir. Bu yoğunluğa karşın sadece iki manastırın bulunması, 9. Yüzyılda Klarceti (Artvin)’de başlayan ve 10. Yüzyılın ikinci yarısında Tao (Erzurım)’da devam ettirilen manastır faaliyetlerinin Ardahan’da yaygın olmadığına, burasının Klarceti ve Tao’ya göre ikinci planda kaldığına işaret etmektedir.

Yapılar genellikle küçük boyutlu kaba yonu ve düzgün kesme taşlarla dolgu duvar tekniğinde inşa edilmiştir. Cephelerde daha çok düzgün kesme taş kullanımı yaygınken, içte kaba yonu taşlara yer verilmiştir. Tarihi veriler, kesme taşın güçlü olması nedeniyle dolgunun incelenmesi yapıların 10. Yüzyılın ikinci yarısına tarihlendirmeyi mümkün kılmaktadır.

Süsleme olarak büyük boyutlu yapıların cephelerinde üçgen nişler, kemerler ile bitkisel ve geometrik motiflere yer verilmiştir. İçte kullanılan kaba yonu taşlar ise duvarların en azından sıvandığını ve bazı yapılardaki kalıntılar fresklerle bezendiğini göstermektedir.

Düzgün kesme taş kullanımına rağmen süsleme, aynı dönemdeki Klarceti (Artvin) ve Tao (Erzurum) yapılarına göre azdır ve yapıların boyutları daha küçüktür. Bu durum Klarceti ve Tao’da saraya bağlı, programlı ve kapsamlı bir inşa faaliyetine karşın; Ardahan’da özellikle şapellerin yoğun olması yerel imkânların kullanıldığına işaret etmektedir.

KAYNAKÇA

1.ALLEN, W. E. D. (1971). A. History of the Georgian People, London.

2.BAYRAM, F. (2005). Artvin’de Gürcü Manastırlarının Mimarisi, İstanbul

3.BAYRAM, F.-T. YAZAR (2008). “Artvin, Erzurum, Ardahan İli ve İlçelerinde Gürcü Mimarisi Yüzey Araştırması-2006”, 25. Araştırma Sonuçları Toplantısı, I, Ankara, s. 263-284.

4.BAYRAM, F.-T. YAZAR (2011) “Artvin, Erzurum, Ardahan İli ve İlçelerinde Ortaçağ Gürcü Mimarisi Yüzey Araştırması-2009”, 28. Araştırma Sonuçları Toplantısı, I, Ankara, s. 1-18.

5.BROSSET, M. F. (2003): Gürcistan Tarihi, Eski Çağlardan 1212 Yılına Kadar, (Çev. H. D. Andreasyan), Ankara.

6.ERWARS, R.W. (1988). “The Vale of Kola: A Final Preliminary Report on the Marchlands os Northeast Turkey”, Dumbarton Oaks Papers, Vol. 42 pp. 119-141

7.KADİROĞLU-LEUBE, M. (1988). “Ortaçağ Gürcü Mimarisi 1996 Yılı Yüzey Araştırması”, XV. Araştırma Sonuçları Toplantısı, I, Ankara, s. 97-125

8.KADİROĞLU, M. (1999). “Untersuchungen an mittelalterlichen georgischen Baudenkmalern in Nordost Anatolien”, Georgica, 22, p. 8-19.

9.KADİROĞLU, M., vd. (1997). T. YAZAR-Z.KARACA “1995 Yılı Tao-Klardjetie Yüzey Araştırması”, XIV. Araştırma Sonuçları Toplantısı, I, Ankara, s. 397-421.

10.KADİROĞLU, M., vd. (2005). T. YAZAR-F. BAYRAM, B. İŞLER. “Çoruh Havzası Ortaçağ Gürcü Mimarisi 2003 Yılı Yüzey Araştırması”, 22. Araştırma Sonuçları Toplantısı, I, Ankara, s. 93-106.

11.KHORENATS’I, M. (1978). History of the Armenians, (Trans. R. Thomson), Cambridge, Mass.

12.MAVNELİSCHVİLİ, A. (1951). Histoire de Georgie, Paris.

13.SILOGAVA, V.-K.SHENGELİA (2007). History of Georgia, Tbilisi.

14.TAKAİŞVİLİ, E. (1909), Xristianskie Pamjatniki, Ekskursija 1902 g., Materialy po Arkheologii Kavkasa, XII, Moskov.

15.TAKAİŞVİLİ, E. (1938), Expedition Archeologieque en Kola-Olthissi et en Thcangli-1907, Paris.

16.THIERRY, N.-M. (1969). “L’Eglise Georgienne de Pekreşin Turque”, Bedi Kartlisa, Paris, p. 93-101.

17.THIERRY, N.-M. (1971). “A Propos de Quelques Monuments Chretiens du Vilayet de Kars (Turquie), Revue des Etudes Armeniennes, VIII, Paris, p. 189-213.

18.TOUMANOFF, C. (1963). Studies in Christian Caucasus, Georgetown.

 

Gürcistan ve Türkiye: “Kültürel İlşkilerin Geçmişi, Bugünü ve Perspektifleri” Konulu Konferansın Tez Raporları,  Tiflis-2012,

Doç. Dr. Fahriye Bayram (Pamukkale Üniversitesi) sunumu - Sözkonusu konferans Gürcistan Patrikliği Tamar Mepe Üniversitesi tarafından organize edilmiştir.

 

Kategorideki Diğer Yazılar