Aqua Yani Abazaların Anavatanı Neresidir - II. Bölüm

Kategoriler
/
Tarih & Coğrafya
/
Aqua Yani Abazaların...
Aqua Yani Abazaların Anavatanı Neresidir - II. Bölüm

Stalin Lore'yi Ermenilere Nasıl Verdi - Caba Samuşia

Orconikidze ve Stalin Saingilo'yu Nasıl Hediye Etti - Caba Samuşia

Aqua Yani Abazaların Anavatanı Neresidir - I. Bölüm

XIV. Yüzyılda Sokhumi ve Apkhazeti – Abaza Kolonizasyonunun İlk belirtileri

XV. Yüzyılda Apkhazeti - Ülkenin dağılması ve sınır bölgelerindeki sorunlar

XVI. Yüzyılda Apkhazeti – Doğu Bölgesinin Kolonizasyonu

XVII. Yüzyılda Apkhazeti – Doğu Bölgesinin Kolonizasyonu

Hindistan’da Kraliçe Ketevani'nin bedenine ait parçalar bulundu

Eski Urartu: Eski Urartulular Kimdi?

Türkiye Cumhuriyeti İle Gürcistan Cumhuriyeti Arasında 1992 Yılında İmzalanan Dostluk, İşbirliği ve İyi Komşuluk Antlaşması

“Abhaz” Krallığı - Prof. Dr. Lia Akhaladze

Cakeliler

Gürcü Monofizitler

Taliban’ın dahi girmeyi göze alamadığı Afganistan’daki Gürcü yerleşimleri

Rusya Gürcistan İlişkileri Tarihi (Kısa)

Stalin Deyince Kimin Aklına Ne Geliyor? Erdoğan Şenol

Muhacirliğin Kısa Tarihi* - Malkhaz Çokharadze

Zviad Gamsakhurdia İran Kökenli Abhaz Yazara Ne Yazdı

Ermenilerden Artvin ve Çoruh Havzası İle İlgili Yalanlar!

Batumi tarihi

Prof. Dr. Zaza Tsurtsumia-Gürcistan’daki Rus “Yumuşak Gücü’nün” Tarihi (XIX-XX. Yüzyıl)

Sokhumi kenti hakkında 15. Yüzyılın ikinci yarısına ait eşsiz bir Avrupa kaynağı ortaya çıkarıldı

Arian Kartli-Soso Sturua

Apkhazeti’nin Gürcistan toprağı olduğunu gösteren yeni harita keşfedildi

16 MART 1921 MOSKOVA VE 13 EKİM 1921 KARS ANTLAŞMALARI SÜREÇLERİNDE BATUMİ

Ölümünün kırk üçüncü yılında unutulmayan Ahmet Özkan Melaşvili

Aqua Yani Abazaların Anavatanı Neresidir - II. Bölüm

XIII. Yüzyılda yaşanan değişimler nedeniyle, özellikle de çok büyük bir imparatorluk olan Moğol İmparatorluğu'nun sınırlarının yavaş yavaş kendilerine yaklaşması ile birlikte Avrupalılar Karadeniz kıyıları ile ilgilenmeye başladı.


XIII. Yüzyılda yaşanan değişimler nedeniyle, özellikle de çok büyük bir imparatorluk olan Moğol İmparatorluğunun sınırlarının yavaş yavaş kendilerine yaklaşması ile birlikte Avrupalılar Karadeniz kıyıları ile ilgilenmeye başladı. Cengiz Han’ın torunları Karadeniz’in kuzeyinin neredeyse tamamını işgal ettiler ve stratejik noktaları ele geçirdiler. Aynı zamanda onlar Orta Asya’da ticaret yollarındaki soygunlara da son verdiler. Bundan sonra Avrupa’dan Asya’ya (veya tam tersine) güvenli yük taşımacılığı imkânı oluştu. İtalya’daki şehir devletler, özellikle Ceneviz ve Venedik Devletleri Karadeniz kıyılarına son derece ilgi gösteriyordu. Onların amacı Karadeniz kıyılarında tutunmak ve bölgenin önemli devletleri ile (Bizans, Altın Orda Devleti, Gürcistan) ile ekonomik ilişkileri derinleştirmekti. Onlar yavaş yavaş ticaret noktalarında kendi temsilciliklerini kurmaya ve yerel yöneticilerle yaptıkları görüşmelerin sonucunda Bizans’ta ve Altın Orda sınırları içerisinde olduğu gibi Gürcistan’da da ticaret kolonileri oluşturmaya başladılar. Kısa sürede neredeyse tüm Karadeniz kıyıları onların ticaret kolonileri ile doldu.

Sonuçta neredeyse üç yüzyıl boyunca Avrupalılar Karadeniz kıyıları ve devamındaki bölgeler hakkında çok fazla bilgi topladılar. Birçok ticari defter, muhasebe kayıtları, tutanaklar, diplomatik belgeler, denizcilik haritaları vb. günümüze kadar gelmiştir. Karadeniz kıyılarına ticari amaçla ve diplomatik amaçlarla Portekizliler, İspanyollar, İngilizler, Almanlar, İtalyanlar ve başkaları da gidiyordu. 

Karadeniz’in doğu kıyılarının yer adları ve noktasal lokalizasyonu farklı Avrupa haritacılık okulları tarafından yapılmış ve portolan haritası adı verilen denizcilik haritalarında ayrıntılı biçimde yazılmıştır. Benzer haritalarda yalnızca kıyı şeridindeki noktalar (akarsular, şehirler) yer almakta olup kıyıya uzak bölgelerde yer alan yerleşim noktaları gösterilmemiştir. Daha sonraki yüzyıllarda bu denizcilik haritaları ile birlikte normal haritalar da kullanılmaya başlanmış olup haritalarda ise artık bu kıyı bölgelerindeki noktalarla birlikte kıyıdan uzak bölgelerdeki noktalar-yaşam alanları, kale-şehirler, akarsular v.b. yer almaktadır.

Yukarıda ifade edildiği gibi Karadeniz’in doğu kıyıları hakkında Avrupalılar XIII.-XV. Yüzyıllarda çok fazla veri topladı ve haritacılar normal haritalar da (Tabula) yapmaya başlayıp bu haritalara sadece kıyı şeridindeki yerleşim alanları değil daha da fazlası Kuzey Kafkasya Bölgesindeki tüm alanlar ve akarsular da işlenmiştir. Bu şekilde bütünlük arz eden haritalardan bir tanesinin Batista Agnesa tarafından 1540 yılında yapılan ve daha önceki yazımızda bahsettiğimiz harita olduğunu söyleyebiliriz [1]. Bu eşsiz eserde Aqua (Akva) Kuzey Kafkasya Bölgesi'nde gösterilmişti. Sokhumi kenti ise bir Gürcü kenti olup Gürcü eristaviler (prensler) tarafından yönetiliyordu ve o dönemde ortaçağda, Avrupalılar Sokhumi’ye Sauastopol-Porto Mengrelo diyordu.

XVI. Yüzyıla gelinceye kadar sayısı bir elin parmaklarını geçmeyecek haritada kıyı bölgeleri olduğu gibi iç bölgelerdeki yerleşim alanları da işaretlenmiş olup bu yüzyılda ise o döneme ait tüm bilgileri veren yüzlerce eserden söz edebiliriz. Farklı haritacılık okulları ve farklı ülkelerde çok sayıda harita yapılıyordu ve bunların bugünkü tarihi değerleri ölçülemeyecek kadar büyüktür. Sözünü ettiğimiz eserlerin haritacılık tarihinde çok büyük değeri vardır. Şu halde Kafkasya Bölgesi hakkında Avrupalıların bilgileri bu eserlere tamamen yansımıştır.

Biz bu kez, yukarıda adı geçen Kuzey Kafkasya’daki ACUA (Aqua-Akva) nın da yer aldığı İtalyan haritacı Giacomo Gastaldi’nin iki haritasına dikkat çekelim. Kuzey Kafkasya’dan gelip bugünkü Apkhazeti Bölgesi'ni işgal ederek yerleşen ve XVII-XVIII Yüzyıllarda Gagra’dan neredeyse Enguri Nehri'ne kadar olan bölgenin etnik yapısını değiştiren Apsuva-Abaza grupları bugün Sokhumi şehrine bu isimle (Akva) hitap ediyorlar.

İtalyan haritacı, mühendis ve astronom Giacomo Gastaldi uzun süre Venedik Devleti'nin hizmetinde idi. Bu süre zarfında o çok sayıda harita, çizim veya coğrafik veri oluşturdu, bunlardan özellikle iki tanesi ilginçtir: İlki 1559-1564 yıllarında yayımlanan Il designo della prima parte delasia [2], ikincisi ise 1561-1564 yıllarında yayımlanmış olan La descrittione della prima parte dell'Asia [3] olup Batista Angesa’nın haritasında olduğu gibi bu haritalarda da ACUA (Aqua-Akva) isimli kale-şehir Kuzey Kafkasya’da Kuban bölgesinde işaretlenmiştir. Yani bizim gayet iyi bildiğimiz bugünkü “Abhazların” (Apsuva) ilk yaşam alanları da ABACVAS REGİ olarak gösterilmiştir. Her iki haritaya göre de bugünkü Apkhazeti Samegrelo sınırları içerisindedir (MENGRELIA REGİ), 121 yıl boyunca Ceneviz ticaret kolonisi olan ve Avrupa vakayinamelerinde, diplomatik belgelerde, kilise kayıtlarında ve yazılarda hakkında çok fazla bilgi olan Sokhumi ise Sauatopoli olarak isimlendirilmiştir. O dönemde Sokhumi etnik olarak Kartveli (Gürcü) şehri idi ve bunu onaylayan yalnızca Avrupalı kaynaklar olmayıp bundan daha çok Gürcü ve aynı şekilde de doğu dünyasının belgeleri, çoğunlukla da Arap tarihsel-coğrafik kayıtları da bunu onaylamaktadır. Örneğin Arap tarihçi ve coğrafyacı Ebu’l Fida (1273-1331) Sokhumi’ye Gürcü şehri diyor [4].

Dolayısıyla tüm bu bilgilere dayanarak şu sonuca varabiliriz:

1.Avrupalıların Karadeniz’de aktif olduğu tüm o dönem boyunca, daha çok Konstantinepol’ün (İstanbul) Osmanlı İmparatorluğu tarafından alındığı (1453) zamana kadar, Sokhumi kentinde olduğu gibi tüm Apkhazeti Bölgesi etnik olarak Gürcü nüfusa sahipti ve bu birçok farklı kaynakta onaylanmaktadır.

2.Yukarıda söz edilen ACUA (Aqua-Akva) uzun süre önce Kuzey Kafkasya Bölgesi'nde idi ve bu, Gürcistan’da ticaret kolonisine sahip olan Cenevizliler tarafından da aynı şekilde diğer Avrupalılar tarafından da gayet iyi biliniyordu. Dolayısıyla bu bilgiler ve kaynaklar Avrupa ölçeğinde farklı haritacılar tarafından iyi incelenmişti.

3.Buranın haritalara işaretlenmesi XVI. Yüzyılın başlarına kadar gerçekleşemedi, bunun tek sebebi o dönemde çoğunlukla kıyı bölgelerini gösteren denizcilik haritalarının kullanılmasıydı ve bunların çoğunda kıyıdan uzak alanlar işaretlenmiş değildi. Normal haritaların (Tabula) yapımı başladığında Avrupalı haritacılar tarafından iyi bilinen ACUA’da bu haritalara işaretlenmeye başladı. 

4.Bugünkü Apkhazeti Bölgesi'nin etnik yapısı değişmeye başladıktan sonra (XV-XVI yüzyıl sınırı), birkaç on yılda Sokhumi kentine Abaza grupları hâkim oldu fakat buna rağmen Avrupa haritalarında, eski haritaların tekrarı nedeni ile yine eski durum yansıtılmıştır. Çünkü onlar artık Karadeniz kıyıları hakkında kısıtlı bilgiye sahiptiler. Osmanlıların bu bölgeyi hâkimiyeti altına almasından sonra Avrupalılar bölgeyi terk ettiler.

5. Cenevizlilerin Kırım’daki ana kolonisinin düştüğü 1475 yılına kadar Avrupalıların bilgilerinin çoğu oluştu. Sokhumi’deki Ceneviz konsolosu bölgeden ayrılırken kendi kolonisini Dadiani soyundan kişilere teslim etti, dolayısıyla burası Gürcü şehri idi. Cenevizliler gibi başka Avrupalılar da Osmanlılar Karadeniz’i bir “Osmanlı Gölü”ne dönüştürdükten sonra bölgeyi terk ettiler. 

 

Onise Gelaşvili

 

 

Kaynakça

 

[1] Battista Agnese, Portolan Chart of Europe Showing the British Isles. 1540 The British Library

http://www.bl.uk/onlinegallery/onlineex/unvbrit/p/001add000021592u000070v0.html#sthash.HVnEm2jx.pOlumZeK.dpuf

[2] Il designo della prima parte delasia... / Giacomo di Gastaldi ; Fabio Licinio f. Bibliothèque nationale de France, GEDD-655(77RES) 

http://gallica.bnf.fr/ark:/12148/btv1b550045073/f1.zoom.r=Giacomo%20Gastaldi.langEN

3]  La descrittione della prima parte dell'Asia... / di Jacopo Gastaldi, ... ; Restituita da Antonio Lafferi... ; Jadobus Bossius Belga incidebat Gastaldi, Giacomo 1561 

http://gallica.bnf.fr/ark:/12148/btv1b55000020h/f1.zoom

[4] Géographie d'Aboulféda; texte arabe publié d'après les mss. de Paris et de Leyde par M. Reinaud et M. le baron Mac Guckin de Slane.Paris 1848 ; p -  38, 40, 41, 286, 287. 

http://babel.hathitrust.org/cgi/pt?id=uc1.l0068308014;view=1up;seq=1

Kategorideki Diğer Yazılar